Güverte

Yürüyorum

Kavruk bir şehrin tüm Ağustos’larını

sırtıma yükleyerek


Sessiz

ve

Kifayetsiz şarkının ezgilerini sürtüyorum ruganlarıma


Aşınmış topuklarım bu yüzden,


Bu yüzden

Amele yanığı misali soyulmuş ökçelerin boyası


Keder ve kader yontuyorum Arnavut kaldırımlarına

Vahim yalnızlıklar yazıyorum şehir duvarlarına


Eylül eskisi fırçalar,

Eylül kırmızılarıyla


Alyanslar düşürüyorum

Dar ve

İzbe sokaklara


Kaçarken şerrinden siyah urbaların

Baldırlarım vururken şehrin bam teline

Sirenler ötüyordu kuşluk yerine


Ben ‘’Ş ‘’ harfini süslemiştim

Komşu damın eşiğine


Silmeseydi aşk yüreğimi

Örsler çalacaktım çekiçlerin gölgesinde


Yiğit oğlanlar vuracaktı erbanenin boynuna

Tane tane küt sesleri


Kızılca kıymet kopacaktı sabahın böğründe

Martıların çığlıkları koparacaktı


Puşt geçmişin saçlarını poyraz yemiş istavrit gibi

Sola savrulacaktı eski bir vapurun filikası

Güvertesinde mor yuvalar kurulacaktı yavaş


Enginde yavaş yazılacaktı eskimiş parşömenler üzerine

Ağır aksak şiirler


Nutku tutulacaktı ay ve yıldızların

Öyle asılacaklardı fidan gibi güneşin göğsüne ...

11 Mart 2021 926 şiiri var.
Beğenenler (7)
Yorumlar