Güzide IV

Ilgın bir rüzgar esiyor bugün
Yıkarak fendini toprağın gayyalarına
Hal içlerinde bir türkü
Boğazlıyor pazar masallarını
İnceden ince...

Bağırış kıyametin arasında
Bir emel ve bir sofra
İki çift kelamı ararken gözlerim;
Akıyor Menderes,
Yüreğimden içeri, usulca...

Sendeleyen ben miyim, yoksa Aralık mı?
Hep bu Aralık akşamları!
Böyle yanık mı?

Sur içlerinde
Yıkık bedenlere takılıyor sözlerim
Kırık şişelerin ardı sıra dökülen hayallere
Sunulan derme çatma yiğitlerim
Alkol günaydınları sarmış çehrelerini,
Fosfor dolamış taptaze yüreklerini!..

İşte böyle bir Aralık hâli...

Atsız bir hecede Kısa bir nazire,
Bir aşk ki, gayba karışmış en büyük hile
Sözler yalansa gözler ne işe yarar
Be Allah'ın belası, söyle!

Kar altına bıraktı alacaları bugün ömrümü,
Hazan benden geçti, kışa bağladı gönlümü
Sevmek bir günah,
Sabahı,
Geceyi,
Yıldızları!
Bırak artık,
Allah aşkına bırak!
Şu makyavele tapınmayı...