Henüz Gelmeden Önce Bile
Gelsen…
Bir gece vakti, kimseler bilmeden,
Yalnızlığımdan içeri girsen…
Gözlerin gözlerime dokunsa usulca,
Ve Bir ömrün sustuğu yerden
Konuşsa sadece kalbin…
Kırgınlıklarımı öpüp alsan ellerimden,
“Geçti” desen, “buradayım artık…”
Ve ben sana, her şeyin bittiği yerde
Yeniden başlasam.
Çünkü bilirsin,
Bazı aşklar yıkılmaz,
Sadece susar.
Sen gelince
Konuşur yeniden.
Ve ben,
Kalbimde açtığın o eski yarayı
Sevdanla mühürlesem…
Unutsam bütün geç kalışları,
Seninle doğsam yeniden.
Bir çayın buğusuna karışsa nefesin,
Sabahları adınla uyansam,
Yastığımda kokun kalsa
Ve gece, seni özlemek değil
Sana sarılmak olsa…
Anladım ki,
Sevda dediğin şey
Yanımda olduğunda susuyor,
Ama gittiğinde
Bütün şehir seni bağırıyor…
Yüzüne bakarken zamanı unutsam,
Saatler değil, gözlerin anlatsa bana geçmişi.
Sana her baktığımda
“İyi ki” diye içimden bir dua geçse sessizce.
Birlikte susmayı öğrensek önce,
Sonra o sessizlikte
Kalbimizin attığını duysak ikimiz de…
Ne söz gerek ne yemin,
Bir bakışa tutsak etsek bütün sözleri.
Bir sokak lambası altında beklesem seni,
Yağmur yağsa, ıslansam
Ama içim ilk kez üşümese.
Çünkü sen gelsen,
Ben orada ilk kez
Gerçekten var olsam.
Ve bir gün sorarsan bana:
“En çok ne zaman sevdin beni diye?”
Cevabım şu olurdu sana:
“Henüz gelmeden önce bile…”