Hesap
Bir münevvim ses ile tarihe hesab sorsam
Minareler göklere, bende kıbleme dursam
Savruldukça savrulur rüzgar yelimden pişer
Sararmış tüm başaklar vursan dalımdan düşer
Hurûşan bir velvele bir vâveyla bir çığlık
Vehletin bir seyyahı beni korkutan dağlık
Yıkılır hanûmanlar kalmaz gülden bir bağlık
O şeyda-i bülbüle tahtında kurmuş beylik
Gulizarın gülleri solmuş gülümden şaştı
Ömür kovada bir su kızıl gölümde taştı
Yıldırımlar vurdukça zamanı kamçılıyor
Bir yolcu bizim abbas âheste nam çalıyor
Gün gelir zaman gelir cellat ölümden korkar
Güneşe gülen gölgem bir sağ bir sola sarkar
Bir ağaç gölgesinde sen misin hey hat yatan
Ben yokuşlar çıkarken sen düzlüklerden utan
Belirsiz bir yöndeyim kurt kuş salımdan tutar
İste o gün son gündür güneş batıdan batar
Fezayı bağlamışlar korkup dününden geçtim
Gözlerin bir rûveyda şöyle önünden geçtim
Haykırdım avaz avaz aşık ,dilimden bıktı
Ateş sanki nöbetçi yangın külümden çıktı
Zifirden bir karanlık işte ahirim budur
Şafak söktüğü zaman bil ki yarınım odur
Geride kalanlara benden nasiat şudur
Eskiden çınar idim şimdi kuru bir bodur
Beni tellal yaptılar şimdi halımdan belli
Rüyada at koşturdum kırık nalımdan belli
Hoş geldiniz Harun bey aramıza
nice eserlerinizi okumak dileğimizle
kutlarım efendim👑