Hiç Yazılmamış Bir Şiirin Bitmeyen Mısrası
Neden böyle oluyor?
Kamaşıyor gecelerim yalnızlıktan
Anılar bakıyor bir aralıktan
Bir damla yaşına boğuluyorum
Kan ırmağı gözlerinin
Bir bakıma yalnızsın;
Kalabalıklar tutuyor
Bütün kavuşmalarını şehrin
Tuzak kurulmuş sevenlere..
Körüm bütün mevsimlere
Sabahlara doğuyor sancı.
Aksıyor zaman,
müebbetimiz kavi
Kim biliyor akşamı,
Kim uyanıyor sabahında
Tutamıyorum göğü,
yokluğunun zindanında
Elim kalem tutmuyor eskisi gibi
Yarım kalmış bir şiirin karanlığında,
Artık değilsin yürekten bir ses
Hasret gecelerine sinmiş bir nefes
Kalmamış belki aklında adım
Ne de beni anmaya mecalin
Bütün renklerim silinmiş
Artık keşkelerden kurulma bir hayalim
Bu sokak çıkmaz bana
Silinmiş cebinde adresim
Bu şehirden sürgün yemişim
Çoktan kapanmış çarşılar
Beşiktaş susmuş birden
Söndürmüş ışıklarını karşı kıyılar.
Bir çığlık bölüyor sensizliği
Barbaros uykusundan uyanıyor
Kız kulesi kızıllığa bulanıyor
Deniz kanlı gömleğini sarınıyor
Ve sen vurup gidiyorsun
Çıkarıp çıkarıp kalbimi gövdemden!
Belki ben çoktan..
Dilim varmıyor söylemeye
Susmuşum seni çoktan,
Baharlar dilenmişim sokaktaki borandan
Yağmurlu mevsimlerin,
O kırık iklimlerinde;
Kararıyor gülüşlerimiz,
Düşmüş dillerden şarkımız,
Solmuş saksıda filizlerimiz.
Sen ya hiç aramamışsan beni
Belki sana varlığım
Yokluğumdan ağır
Bu yaralı benliği
Yalnızlığımdan başka kim taşır?
Terk edilmiş diyarlar gibi
Hatıralardan silinir kimliğim.
Olsun yine de bir gün
O en bilindik şarkımız
Tozlu bir kemandan çalınır.
Limandayım, sensizlik çalar söylerim
Ben böyle her akşam
Çoktan günü devirmiş özlemim
Ben aşktan bilirim
Belki de sızmışım sarhoşluğundan.

