İki Suskunluk Arasında

Söyle desem, dilimden taşar dünya,
her harfi suç, her sessizlik yara.
Bir yanım Fuzuli gibi yanıyor hâlâ,
“sussam gönül razı değil” diyor içimden.


Ama dışarısı, İsmet’in mısrası kadar karanlık,
“desem öldürürler” gölgesi dolaşıyor sokaklarda.
Bir kelime  bazen kurşun kadar ağır,
bazen de bir ömrü kurtaracak kadar saf.


Ne aşkı tam anlatabiliyorum,
ne öfkeyi gizleyebiliyorum.
Söz, boğazımda diken gibi kalıyor;
bir ucu sevda, bir ucu isyan.


Biri beni susturuyor, biri çağırıyor.
Biri Allah’a yakarır, diğeri halka.
Ve ben,
ikisi arasında,
her dizesi yarım bir insanım.


Kalbim, yarım kalmış bir duanın devamı gibi,
neye “amin” desem, eksik kalıyor anlamı.
Bir çocuk sesi dolanıyor içimde bazen,
henüz korkunun adını bilmiyor.


Yalnızlık, bana en çok yakışan elbise,
yırtılsa da dikemiyorum.
Çünkü bu kumaş, sessizlikten dokunmuş,
her ilmeğinde bir ah, bir hatıra.


Bir şehir susuyor şimdi,
bütün camlardan perde çekilmiş,
herkes kendi yalanında ısınıyor,
herkes bir suskunluğu kutsuyor.


Benimse kelimelerim,
bir mahkeme tutanağı gibi soğuk,
ama kalbimdeki hakikati saklamıyor:
Ben sevdim, yanıldım, sustum,
ama hiçbirine pişman olmadım.


Söylemek istiyorum bazen,
bir meydanın ortasında,
sesim yankılansın istiyorum duvarlardan,
taşlar, tabelalar, insanlar duysun.

Ama kim dinler şimdi kalpten konuşanı,
herkes mikrofonu olanı peygamber sanıyor.


Oysa ben sadece bir fısıltıyım,
dünyanın gürültüsünde kaybolan.
Bir ses değilim belki ama,
bir yankı bırakmak istiyorum insanda.


Bir gün biri okusun diye,
belki yüz yıl sonra bile,
desin ki: “Bu adam içini susturamamış,
ama susarak dünyayı anlatmış.”


Kelimelerim bazen taş, bazen dua,
bazen bir kadının gözünde başlar isyana.
Sevdiğim kadına bile diyemem artık “kal”,
çünkü bu çağda gitmek daha masum.


Kaldım mı, zincir sanıyorlar;
gittim mi, suç.
Bana yalnızca bir ara durak kalmış,
orada bekliyorum kendi cesedimi.


Belki bir gün gelir,
kelimelerim beni affeder,
belki Fuzuli’nin gölgesinde dinlenirim,
İsmet’in dizelerinde dirilirim.


O vakit susmam artık 
çünkü sessizlik bile anlam kazanır,
eğer söyleyeceğin her şey zaten
kanınla yazılmışsa.


Ben, iki suskunluk arasında kalmış biriyim:
biri içimin yangını, biri dünyanın soğuğu.
Biri sevdiği için yanar,
biri sustuğu için ölür.
Ve ikisi de aynı bedende yaşar.

09 Kasım 2025 31 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar