Işık
Kabir azapları kadar sorgularım
Mezarlaştırdığım yalnızlığım
Islak
Biz her gece Zühre ile ağlaşıyoruz.
Deniz kadar uzun boyluydu hayallerimiz
Darağaçlarında ilmiklendi
Celladın avuçlarına bıraktık kursağımızı
Sustuk.
Oysa dağları titreten naralarımız vardı
Gece kuşları ürkmesin diye, içsel eylemler yaptık, içimizi yorduk.
Güneşe baktık hep
Hep güneşe
Bu yüzden gözlerimizin ferini çaldı ay ışığı
Kör olduk.
Kör bakışlı sevdalarımız oldu
El yordamıyla seviştik, yosun yataklarında
Şehir edepsiz çığlıklarında mehtap utandırdı
Biz kaderi boşaldık dudaklarımızı yumup.
Farklı şehirlerin aşk sürgünüydük
Heybemizde taş kadar ağır sorgular
Şems'ten dilendik, inadına ağırlaştık
Sağır etti kulaklarını erenler türbesi
Son ışıktın oysa zifir karanlıklarında
İmbat üfledi
Kandiller söndü.
Fosil yalnızlıklar biriktirdi
Biz sustukça zaman
Kayalaştık.
O midye kayasında
Ömür, törpülüyor kendini eksilte eksilte
Yıldızlar yok artık gökyüzünde
Umutlarımı dürtüyor, sadece Zühre
Ben şiirler yazıyorum
Kanlı kalemlerle
O
Işık tutuyor yüreğime...
Güneşe baktık hep Hep güneşe
Bu yüzden gözlerimizin ferini çaldı ay ışığı Kör olduk.
güzel
sevgiyle kalın...