Kaçak Bir Taş

Bir sessizlik giyindim bu sabah

Dikiş yerlerinden sızıyor gece

Her harfi

un ufak olmuş bir vedanın

tozundan topluyorum

Göğsümde

hala yanığı kalmış bir yıldızın izi var

Her parıltı

biraz kan

biraz sen

Rüzgar adımı yanlış telaffuz ediyor artık

Ben başka bir dilin tortusuyum

Sanki bir mezar taşı

okunmadan aşınmış yüzüm

Gözbebeklerimde çınlayan eski bir kent

Taşlar kendi gölgesini taşır

ben onların arasından geçen

adını kaybetmiş yankıyım


-Aşk dediğin

bir suskunluğun nabzı

bir suyun

taşın yüzünde unutulmuş hatırasıdır-

Kendi kaçağımın gölgesinde saklıyım

Ve belki de birini sevmeye üşendiği kadar uzak ellerim

Her neden’in içinden

yavaşça sızan bir hiçlik gibi

gittikçe çoğalıyorsun bende


Rüzgarın omzunda

suskun bir şehir taşırım

Çatlak duvarlarında kanayan saatler

Ve duvarın ardında

bir kalbin pası

Hiçliğin saç tellerine dolanmış bir nefesim

Dokunsan çözülürüm ama dokunma

Her çözülme biraz daha

var eder beni

Gözlerimin ardında

kendini unutan bir gölge bekliyor

Ne gündüze ait ne geceye

Bir taş uyuyor içimde

Göğsümün kuyusunda yarım ay dolanıyor

Her harfi mezar kazıyor tenimde

Adını hatırlamıyorum artık…

12 Ekim 2025 136 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar