Karmaş Dolaş
Taze kır çiçekleri ve güller dökülüyordu saçlarından
Öyle bir çektim ki içime deniz kokusunu çeker gibi
Kiraz ve çilektendi dudakların en kırmızısından
Öyle bir özlemle baktım ki tüzüne yüz yıldır bekler gibi
Bin dokuz yüz yetmiş dokuzun mektubunun cevabı
İki bin on yedide mi gelmeliydi ah ah
Postada kaybolmuşsa kimde bunun günahı
Tos vurmuş mektuba bir koç o ara vah ki ne vah
Yaşıyordum kendi ıssız adamda
Hiç beklemiyordum bir geminin geleceğini
Ama şans olacak biraz adamda
Nerden bilirdim demir prangayla yüzeceğimi
Seviyorum ulen diye bağırmak gelse de içimden
Susmak zorunda olmak ne fena
Kara bir yangın olur yanar gözlerin gitmez evimden
Boşver ne yanmak umrumda artık ne dünya
Evet bazen Umur denen olgu
Bir hiç kıvamında oluyor
👍