Karşı Taraf / Mu
Bir şiir dönüyor ortalıkta
Boz bir tufandır bu karayelden
Yaşamak fikri elimizden alınmış
İkindi sonlarının yasının tutulduğu iklimlerden,
Karanlık çağlar yontarak
Bir deniz kıyısına uzatarak
Bütün ıslaklığıyla ellerimizi
Bir ressamın son rötuşunu hatırlıyorum
Bir de anamın pazenlerden diktiği
Gömleğimi, yakası kolalı...
Ey bayram sevincinin kursağıma gelip duran burukluğu,
Ey bütün yaşıyla gözümün yastıklara gömüldüğüm,
Hayallerimi bir gece vakti Eminönü'nden
Boğaza döktüğüm;
Dolunay da vardı hatırlıyorum,
Güz mevsiminin ilk kırgınlıkları batarken göğsüme,
Sıcak bir çayın hasretiyle kıvranıyorken
Ve elveda diyememenin yok ettiği çocukluğumu...
Ey beni karanlıklardan aydınlığa çıkarır sandığım mutluluk
Salıncağım, binitim,
Şair olmanın katlanılmaz yükü
Tutuyor silahımın kabzasını insanlıktan artakalan sevincim:
Divitim, kalemin,
Ağlıyor karanlıkta beyaz mürekkebim.
Kime köpürüyor bu deniz,
Bu havlayış kime?
Hadi sus!
Ey sis, sabah göremediğim çok kere yüzünü,
Göğümü ver bana, sonra şarkılarımı
Baş ağrıtan sanrılarımı...
Merasim mangası çoktan bitti,
Çoktan uçtu güvercini o damın
Saçaklardan damlayan ay da gitti
Karanlık açıyor domurlarım,
Karanlık çünkü
Aklığa varacak ne ışığım,
Ne sabahlara varacak dermanım var
Gececil bir mavinin tam ortasındayım
Kanıma işliyor bütün ihaneti arakadaşların
Soğuk bir yelin harmanisiyle kapatıyorum
Kararan yüzümü yine de
Şafağın hasretine bu yüzden dayanıyorum,
Bu yüzden ben olmayı diledim
Her giden cenazesi şu kara toprağın.
Eğer bir çocuk kanıyorsa
Kör olsun gözü göğün
Yeryüzü tutuşsun,
Bir ana günbegün şehidine ağlıyorsa
Dünya dönmesin dursun!
Tanıyanlar bilenler dönüp başa desinler:
Sen var mıydın ki yoksun?