Kelebek / Yara / Şehir

Kelebek / Yara / Şehir






barınaktı gece
kendini örtemeyen
bestesinden kayıp düşmüş
sürtük bir şarkı…
öyle diyordu bütün falcılar
bütün hikayeciler bunu anlatıyordu



oysa ben
dünyanın orta yerinde ağlayan
utangaç bir ney nefesiyim…
bir bulut çektim, yüz fırtına üfledim şehre




bir zaman
potasında eriyen, kederli bir küfürdü bütün sokakları/ falcılar vurulmuştu
yarasına dokunsam
şarap tükürürdü darbuka söylerdi
ustura çekerdi yalnızlığın tenine/ hikayeciler tutuklanmıştı
kederine yapışsam
sevmekten gebermiş bir kızın kaderiydi şehir/ köprüler yanmıştı
ortaya yazılmış ortalama şiirler
yabana firar kendi alfabesine sürgün ömürsüz öyküler
hep giden hiç gelmeyen
sergileri teğet geçmiş solgun resimlerdi şehir
kimliğini şaşırdı bazen
kime baksa
o…
kimi atsa ciğerinden cinayet sebebi…




şimdi
uzat ellerini ey İstanbul…
duy sesimi…

artık o haşmetli koynunda onulmaz yaralarımla ben
hangi kozaya kelebek doğurayım…
hangi masalın kuyusunda boğulayım
gayrı bin şiir sıksam da şu beynime
iflah olmaz kalemim…






Ali K. Tanyıldız

14 Eylül 2020 69 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (1)