Kerbela Hangi Diyar
Güller goncalandı bülbül ötmüyor,
O güzelin sevdsına ömür yetmiyor.
Alsam haberini, bulsam yolunu
Yürüsem yürüsem yollar bitmiyor.
Bir tek selamına ömür verilir,
Versem şu canımı tekrar dirilir,
Varsam kırklar kapısına:
Bu yüzdeki karayla nasıl girilir!
Yangınlar içinde susuz Hüseyn,
Yetmiş iki canda bir yürek!
Canı veren alır elbet buna ne gerek,
Kendi talkını verdi başsız Hüseyn.
Var mıki Fırat gibisi, azgın?
Reva mıdır sen gibi yetime?
Yendik diyenler şimdi hep bozgun,
Hadi dön gel ses ver sesime.
Ya Muhammed; gör ki halimiz haraptır.
Ali'nin adı Ebu Turab, Hüseyn de topraktır.
Şimdi Kerbela her yön, her diyar
Ümmetin durmaksızın dökülen yapraktır!
Çocukken Çerkes dedemlerde cenk kitapları okunurdu. Kerbela ile büyüdük ve bir sürü acıklı insan hikâyesi ile. İnsan nasıl üzülmez bu kıyıma? Şimdi de Dünya farklı değil. Körleşmiş yöneticilerin elinde bir top Dünya. Çocuklar, ülkeler ve yüreklerimiz harap. Tek farkla biz ölmedik henüz. Tebrik ediyorum kaleminizi Yasin bey. Körlüğümüzün başımıza sardığı belaları def edip yeniden filizlenmek duasıyla.