Keş-mi Naz Pavyonu

Sessizliğe alışmaksa
Gecelerin
Öğretisi
Tik-tak,
Tiki bilmem
Tak'dan fazlası var
bu derinlikte
Sus hadi ama yüreğim...
Sen de herkes gibi Uydurmalısın!
Saat kurulu işte
Maksim gazinosu önünde
bir sarı taksi
Glaksiyoner...
Peki,
Ünlü mü?
-Ünsüz pezevenk!!!
iki adımda
Düd düd düdüklüyor...
HaksızDa değil belki
Hepinizi alıp götürse burdan
Mutluluğunuza...
"Özletmiyor seni
Bir boş kağıt kadar hiçbir şey
Belirsizliğim simgesi"
Susuşuyoruz
Görünmüyoruz
Yoksa yazarlar bize..
Alnının üstüne kazınan
Kaldırım taşından hallice bed-beniz,
Eskimiş beş beden büyük
çizgilerle yüksek ökçeli,
Unutulmuş ölüm tarafından
Belli ki...
Bir leylim ley daha
geçiyor geceye...
Masası teraneli
Sarı-Siyah
Kum gibi
Tozuyor yelesi
Ara gazıyla ver coşkuyu
Hey gidi gidi gidi hey...
Dökülüyor
Etekleri
Zamanında 5 tane uzay istasyonu varmış
Küçükçekmeceliymiş aslen
Çamaşırları sığmayınca
Büyükçekmeceyi de satın almış
Hah hay
Hemde komple
Bana mısın dememiş
Yorgi Leyla işte
Mabadı zengin görünümlü
Pantolon çataldan aşıyor!
Kız sus çatletcen mi beni!
(Kahkaha serbest alanı)
Kırılmış topuklar imgesi
Uzanırken hayallere
Küstürülmüş bedeni
Öpülesi eller nasıl ki?
El etek yalamış yutmuş
Pek de bilgili
Mösyö, mıstır
Tutabilirsen bir yer
Birde sen ıstır
Hay hay
Yıldızların
Nağmesi
Bu da ince belli
Ama
Kumkuma yere yakın
zilli mi zilli Zarif-E
Saçı da iki telli...
-Duyarsın ama tutunamazsın
Diyor ve ekliyor
O son kadeh yok mu
Ah ne son ki
Sevmeyecektim onu böyle-
O ney di gı?
-Kim? yaktın...!!!!
Sen beni Leyla!!!-
Tövbe bismillah?
Kulaksa kulağıma fısılda
Sözse yüreğime dokun
Bir türkü tut benim için
Titrek bir yaprak hışırtısıyla
Ardın sıra ölümün kuytusuna
Kıvrılıp
Saklanalım, gazeller gibi
Çok yalnızlık biriktirdim ben
Sessizliğe alışmaksa
Gecelerin,
İçimde fazlası var...
Of ki ne of, Leylim ki ley
Saçlar bir yordamsızın elinde yoğrulmuş
Yularlar gemin boynunda
Sakız cilvesi
Eksik faytonların gıcırtısında
Para sesi
Su sesi, gecenin neşesi
Kolay ki ne kolay
Bir duşun
Altından rimeller
Dökülür
O engin denize
Okyanus neden bu kadar mavi
Koyu siyah elbet matemi
Beyaz kahkalarında geçmişin izleri
Sessizlige alışmaksa
Gecelerin
İçinde fazlası var...
Bu da
Okyanuslar incisi
Keş-miNaz
Diyorlar adına...
Yüreği hüzün çeşmesi...
Sabaha doğru...
Kapanır rüyaların perdesi
Biraz da susuşalım.
Kuruduysa dudağın
Susaçalım
Naneli likörle bir nefes alalım-Der
Sarılır boynuna
Hüzün gibi
Üzüm gibi
Ölüm gibi
Bir şey var
Açılan güllerin falında
Bir yolculuk var
ses vermeyen bu pavyonda
Uyanık bir deli bu da
-Karakule Kader-
Uzanıyor şimdi bu semaya
Hiç vakte kadar
Kim seçer ki Kader'i-ni
Sessizliğe alışmaksa
Gecelerin
Öğretisi
Burda Hiçlikten fazlası var.
Su akar yolunu bulur...
Acılar saklanmaya gelmez
Bana bir tek sen dokun
Gel otur yani başıma
Kırılmaz bunların modum beli,,
İki satır kadar.
Çocuk mu hâlâ yüreğin
Gel yarenim gel
Bir yanımız Ayten
Bir yanımız Süreyya
Sessizliğe alışmaksa
Gecelerin,
Artık;
-Yalnızlıklar, yalnızları ağırlar -
Susuşalım göz göze
Palavra zaten yaşantımız
Şansa keder
Sıkıyoruz işte sağa sola
N'apalım?
Biz de
-Aşk içip sevda kusalım-
Biteviye
-Peki siz nerelisiniz?
Buyur burdan yak!!!
Aşk içip sevda kusalım diyorum!
....
Tcpassenger_ismailErdoğan
İkibinyirmibeşTemmuzunonikisionbiriseninolsunbenimkisibirlekalsıncumanınardınsıragölgesindeyim.