Keyza

                                        


                                   Kül sürmesi çekmiş bir geçmiştir aşk




               K e y z a

Birikmiş bir ses topluluğu çaldım

kızışmış bir ülkenin ciğerinden

geçmişinin yarasına merhem olur diye

Ey Musa habersizi ey ay yüzsüzü

yokluk diye tanrılar emziriyor dudakların

de ki yağmur avlusu

kar pıhtısı bin sevi ertesi

ve dışı ad ve adamlığa mahkum

bin günün sezgisi

sefil suretim

ve ahkama dayalı resmiyetler öncesi

ya , yar içimin kurgusunu

ya da al içimin kuşkusunu

k e y z a

söyleyemediğim cümlelerin terlerini salıyor harflerim

genzim bir tuz uğultusu

ağzımdan çıkan tek şey anlamsız bir yor­gunluk

oysa en iyi sen bilirsin

bağcıkları bağlanmamış harflerin dağınıklığını toparlayan

tek za­man dilimiydi adın

ve meyli sevdiğini kaybetmeye eğimli bir sokağı

oyalamaktan başka

bir hadise yoktu cümlelerin de

k e y z a

saçlarında uyuyan zamanlar biliyorum

rüzgârla yüzüme savrulan

ve önceden geliyor olduğunu hissettiren bir kanaat

ısırıyor yanakla­rımı

sırf bu yüzden

anlamsız bir cümle düşecek diye ağzımdan ödüm kopuyor

ve sen ülkem sen

duyabilseydin sesini sende gülümserdin ben gibi

şimdi yorgun bir dudağın hatırına

senden bize giden en kısa yolu göster bana

k e y z a

zaman kendi dudaklarını kendi öpen bir bütün insan toplamıydı

ve yorgun dudaklarıma uzanıp toparlamalıydın insanlığı

senden saklı bir cümle hâlâ hükmümde sorgulanıyor

şivesi yasak bir ırkın türküsüdür aşk derdin

ve hiç bir müsait alanı kalmazdı

şu dolmuş doluşmuş yolculuğumuzun

k e y z a

kendi dağına ateş açan bir eşkıyaydı gözlerin

her baskında aynı yerimden vurulurdum

oysa kül beyidir lisan konuştukça yitip giden

aramızda sızlanan bir dudağın durgunluğu

noktaları virgülüne sataşan bir tutam sen anlatımı

k e y z a

narasını çaldığım bekçilerin bağırdığı o geceyim ben şimdilerde 

ve bilirsin

tanrı kendi rüzgârında küllerini savuruyor ruhlara

şimdi sana ve sona

ilk tanıdık rüzgârla yolluyorum harflerimin şehvetini

al ve yolla bana gözlerinin şerbetini



                       kül sürmesi

17 Ekim 2024 2 şiiri var.
Beğenenler (8)
Yorumlar (9)