Kör Nokta

akıl karı değildi dudaklarına dokunmak
yol kıyısı ağaçlarının
hele hele böyle bir de kış ortasında

ah nasıl da canımı acıtır bu isli koku
bir romans gibi canlanırdı yaprağı gülüşünün
ceketimin içinde
ta koynunda özlemle sakladığım ışığın

seni yazmazsam aslında ben
mezarını kazardım parmaklarımla şiirin
çıkmaz sokak yorgunluklarıyla yoğun
kör noktası çıldırmış yolculuklarda

eflatun delisi akşamların
şarap köpüğü endişeleriyle
geçer mi ki ömür yaygarası
göğü delicesine sevmeye yetişemezken
hayat...

yerinde ağır taşları bile kınarken
incelmiş acılarım
o azlıkta kılını bile kıpırdatan olmaz
açılmış yaralarım için
eve gitmek isterim
sonbahar renkli şeftali ağaçlarının içinden
kör noktası kararmış yoksunluklarda...

23 Aralık 2010 1474 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar