Küllerinden Yükselen



Karanlık, bir şehir gibi atardı kalbini

saatler suskun, duvarlar uykusuz.

Bir ağacın dalı unutmuştu baharı,

çünkü rüzgar, hep geçmişten esiyordu.

Gölgeler, terkedilmiş çığlıkların

oyuncağıydı artık.

Adı olmayan bir sükût dolanırdı kaldırımlarda.


Sonra bir şafak,

karanlığın göğsünü yırttı usulca.

Göz kırpan bir umut

gibi çöktü damlara ışık.

Bir sarmaşık

kendi yarasını sararken

duvara tutundu yine

unutmamak için köklerini.

Ve güneş,

kanayan her yaraya

bir sıcaklık bıraktı,

bir unutuş belki,

belki de hatırlayış.


Gökyüzüne bir sancı gibi yükseldi sessizlik,

çünkü doğum hep sessizlikle başlar.

Toprak,

ölümle öpüşüp ayrıldı uykusundan.

Çocuklar, çıplak ayakla

unutulmuş bahçelerde

umut toplamaya başladı yeniden.

Ve bir ninni

sadece kalbi kırık olanların duyacağı kadar yavaş

dolaştı rüzgarın kulağında.


Yangınlardan geçtik,

her şey yandı, unuttu bizi.

Ama biz

ellerimizi ateşe uzatıp

yeni bir şehir inşa ettik

külden ve sabırdan.

ve biz,

inadına yürüdük

yıkılmış sabahların içinden.


05 Haziran 2025 395 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar