Kum Zambağı

Kum Zambağı

Dağların karasına yazılmış

bir sevda değilim;

Göğün direksiyonuna sarılmış,

acemi bir sürücüyüm.

Öyle yükseklerde arama beni,

zirvemiz uzak;

Gönlünün yamacına,

hiç yazılamayana,

Usulca çöken o kör kumsaldayım.

Kendimin sisinde

ben de kayboldum.

Uzak şehirlerin

Yağmurunu bilmezdim,

Sırılsıklam ıslanana dek.

Gözyaşlarım da tuzludur,

Şu an boğuluyorum.

Essin poyraz ve karayel,

rüzgâra eş sanırdım kendimi;

Bir deli pervane,

boşlukta dönen bir nüans.

Bir name işittim,

akustik ve uzak:

“Ben kendimi okuyorum şimdi,

bilmukabil, fani yıldırımlarla.”

Yön verilmiş bir sevdanın içinde,

Kadere eğilmek mi,

yoksa kendi gölgeme teslim olmak mıydı

bu?

Oysa her şey olurdu da,

sensiz kalmak olmazdı.

Şimşekler neden yarıyor bu gönlümü?

Kalmayı seçtim;

iki sohbetin,

bir güzel sözün aralığında.

Bir ünlem,

bir müphem,

bir virgül aradığım...

İyi ki var dedirten o varlığını,

kim duymak istemez ki?

Bir yangın gibi içim;

söndürdüm sanma.

Bir alev çaldım,

bir su serptim yüreğime;

oysa seninle hep yandım.

Unuttuğum bir ben vardı

bir de kendime dönemediğim ben.

Ve unutmak istemediğim bir sen,

zamanı ikiye bölen

o sızı.

Hep bir adım gerideyim,

yine sana hasretim.

Ben sensiz hiçbir yere gidemedim.

Bir gül bahçesi değilim,

adım kum zambağı.

Dağ çiçeği, sisin kızıdır!

Ben kumsalların çiçeğiyim.

Isınır denizim, eser meltem, ellerim sıcak kumları sarar.

Ruhum çıldıran bir bahar yeri:

Bir beyaz coşkunluk,

bir beyaz yelken,

en maviye suskunluk.

İçimden kopan ağıtlar,

her doğuma,

her kurumuşluğa direnir. Bembeyaz zambaklar kumlara saçılsın.

İniyorum dalgaların zirvelerinden,

ayak uçlarımda bir boncuk köpük.

Umut,

süslü bir balon gibi ufka savrulur.

Yanarken gördüm onları,

o ateşli balonları.

Hani,

en güzel anın tam doyumunda,

sevdiğinin omzunda uyursun...

Ben o uykuyum şimdi.

Ölüm zambağı, senden razıyım. Hazırım.

Bir bakışın yeter:

Bütün günahlarımı

affedecek

kadar kutsal,

Ve bütün suçlarımı

yeniden

işlemeye yetecek kadar

tehlikeli.

Sana dair ne varsa

yandıkça güzel.

Hatıralarım derin kuyulara düşüyor,

Ve ben seni hep,

en çok unuturken hatırlıyorum.

Her gece

başka bir şiirin gölgesinde,

sana vuran bir harfin cüssesinde olurum.

En çok gizli gülüşlerimi,

güneşin bile

bilmediği bir sıcaklıkta,

sana sakladım.

Şimdi

bir hülyanın

unuttuğu sabah gibiyim,

Yarısı sende kalan,

yarısı hiç uyanmayan bir şiir

dilimde.

Uyumak isteyen bir şiir oldum,

Böylesi bir kumsalda

rüyasında açan beyaz zambak

Daha ne yapsın?

Tcpassenger_ierdoğan

31.10.2025-Halikarnas :))

Yitikaşklarınüzgünveyalnızbırakılanşairiaşkasürgünmuhlisbirkalptitekvarlığısevmekneydiniyeydi

01 Kasım 2025 86 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar