Kûrdam Hikâyeleri
'Acılar söğüt yaprağına sarılır
Kürdil-i hicâzkar makamından'
Ellerini çevir!
Yüzün dil dil bir maskenin avucunda
Söz düelloları çoktan el etek çekmiş
Madrid gülüşlü kadınlardan
Matador iğneleri süslenir
Kızgın boğalar...
Bu mecaz sokak;
Kaç dile arılandı
Süzme bal meramından/
Devir belki/de!
Kızgın çölleri mayalama
Devri/
Her acıya sargı
Her yüreğe yelken
Sözünde tözü bitti
Tükendi sema
Tükendi aşk
Bir kedi gülüşünde hayat
Sütü ıskalamadan
Ekmeğe banmak
Avurtlarda aura
Bilmem;
Kocaman yiyişlerin
Geceye marazını
Sökünük dile
Perçemdir ayna
Önce gizleri söyler
Sonra tizleri...
Bir çello/da ayaklanma
Yırtılırcasına tırnaklar
Yere dönük iskelet
Gülüşleri...
Sorma!
Sütleğen bahçenin
Çok bilmiş baykuşlarını
Bugün de kûrdan hikâyeler anlatacaklar
Sus ve dinle...
Tiz ve donuk mezarlıklardan/
.
Madrid gülüşlü kadınlardan Matador iğneleri süslenir Kızgın boğalar...
Ali çok iyi bu şiir,
sevgiyle kal...
her acıya saygı...
doğru söylersin şair, içinde "ben" olan her acıya saygımız bundan.