Kuyruklu Yıldızın Cebimde Unuttuğu Anahtar

*



Kuyruklu bir yıldız dün gece Ceplerimde gezindi

Birkaç ışık kırıntısı bırakmış bozuk para gibi

Sabah olunca fark ettim sol elimin üzerinde

Tuhaf bir kapı büyüyor

Kulpunda eski bir rüyanın 

Çatlaktan sızan nefesi var

Gökyüzü kendi omzunu arayan 

Bir Devekuşu gibi

Hızla renk değiştiriyor

Bulutlar birbirine mektup taşıyor

ama hepsi imzasız


Bir ağacın içinden geçtim

Kabuğunda gizli bir saat vardı

Akrepler geriye doğru yürürken

Yüreğim ileri atıyordu adımlarını

Zaman bana küs bir çocuk gibi

Salıncağın altında ayakkabısını arıyordu

Bu şehir bugün

Mavi bir akvaryum gibi ses çıkarıyor

Arabalar, balık, yollar mercan insanlar gölge yerine

Suyun dibine basıyor

Ve sen..

Bilmediğin bir gezegenden düşmüş gibi

Avuç içlerimde titriyorsun

Bir kelimenin rüzgârına değsen

Kirpiklerin çiçek açacak

Ben hâlâ

O yıldızın cebimde unuttuğu

küçük anahtarı saklıyorum

Hangi kapıyı açtığını bilmiyorum

Ama her dokunduğumda

Evren bir anlığına yeniden doğuyor

Anahtarın soğukluğunu avucumda tutarken


Birden fark ettim

Düşlerimin duvarlarında

Ìnce çatlaklar oluşuyor

Ìçlerinden mor bir kuş sürüsü

Sessizce geçip gidiyor

Kuşların kanatlarında

Tarihi yazılmamış şehirlerin haritası,

çatıları yok

Kapıları Gökyüzüne açılıyor

Sokaklarında insanlar değil yankılar dolaşıyor

Bir yankı yanaşıyor yanıma

Sesimi benden ödünç istiyor

Veriyorum

Çünkü kaybolmuş bir sese yoldaş olmak iyiliktir

O an anlıyorum

Bazen sesimiz bile

Bizden önce yoruluyor hayata


Gözlerimi kapatınca

Ìçimde bir mercan ormanı büyüyor,

dalları ışık

Her dokunuşunda parmak uçlarımda Küçük gelgitler oluyor

Su değil bu

Zamandan yapılma bir Deniz

Ve sen yine çıkıyorsun karşıma

Bu kez bir aynanın arka yüzünde


Gülüşün tersine akıyor

Kelimelerin yansımadan geçip

Direkt kalbime ulaşıyor

Ben anahtarı kaldırıyorum

Yavaşça göğsümün hizasına

Görünmez bir kilit tıklıyor

Ve içimde yıllardır uyuyan

o tuhaf ışık

Ìlk kez gözlerini açıyor

Açılan kapının ardından


Sanki görünmez bir rüzgâr

Yıllardır adımı bilmeyen

Bir yıldız kümesini önüme seriyor

Her yıldızın içi boş

Ìçlerinde saklanan sessizlik

Birer kum saati gibi

Yavaşça akıyor zamanın içine


Bir köşede

Işığın gölgesini arayan

Paslı bir saat görüyorum

Tik-takları yok

Çalışması için

Bir hatıraya ihtiyaç duyuyor

Avucuma bir anımı koyuyorum

Çocukken düşürdüğüm

Ìlk papatyanın sarı ışığını

Saat birden canlanıyor

ve bütün Gökyüzü

Zamanın sesine kulak kesiliyor

Ṣimdi anlıyorum ki

Zaman hatırlayan kalplerde yürür



sevay

13 Aralık 2025 54 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar