Malamat Eylül

Dedim ki!
Sarı gazellerin ardından ılık bir esinti
Yüreğim kuş cıvıltısı
Ne yazdan kalan bir heves
Ne cırcırların ışıltısı
Mevsim döndü artık
Ay öpmüyor yakamozu
Bu mezar temizlenmiyor
Şu çalılık börtü böcek
Alnımda kalın çizgi
Yüzümde buruk hüzün
Gelecekler...
Ellerinde gelincik çiçekleri çocuklar
Yüreğim neresinden kanar
Avuçlarım dil yarası
"Teştler dolusu yağmur
Tekneler hamur"
Kanırtarak iklimleri
Her taşın altında bir anı
Çevrili yalnızlık buhurdanı
Sevmesen sevmezler
Gitmezsen gelmezler
Anılarım bir küllükte
Saçlarım bağsız iklim
Savurdum tur dağına
Çingene yanlarımı...
Şimdi!
Görünmez alemin çarkındayım
Bilmem nelerin farkındayım/
Malamat oldum Eylül sana...