Markiz'e Mektuplar / 1

- Bakma, utanıyorum -



Markiz, bu satırları senden çok uzaklarda
Aldığım her nefese kurulmuş tuzaklarda

Sesindeki hülyaya dalarak yazıyorum
Kendimle yapayalnız kalarak yazıyorum.

Kurumuş bir mürekkep ve geceyken şahidim
Cevabı bilinmez bir bilmeceyken şahidim

Sararmış bahçeleri isminle sulayarak
Yıldızlı gökyüzünü siyaha bulayarak

Ve güneşi semadan silerek yazıyorum
Karanlığın sonunu bilerek yazıyorum.

Markiz, sen güne küsüp sabahı karalarken
Bulutları ağlatıp yağmuru yaralarken

Kaç bebek gülümsedi lanetlediğin güne
Kaç âşık göçer oldu sesindeki sürgüne.

Bilsen kime gün oldu yeni ayın on dördü
Bilsen senden uzakta âşıklar neler gördü.

Bir tek sen göremedin ne düşler kurduğumu
Rüzgâra karşı gelip önünde durduğumu.

Keşke görseydin markiz, eriyip bittiğimi
Nereden gelip sonra nereye gittiğimi.

Kırılmış yüreğimi nasıl yorduklarını
Görmediğim düşlerde seni sorduklarını

Anlatabilmek için koşar adım yürürken
Örselenmiş aşkımı gölgem gibi sürürken

Avuçlarımda kalmış üç beş akçeyi sayıp
İntihara meyilli bir yıldız gibi kayıp

Huzurunda diz çöküp elaman dileyişim
Attığım her adıma son adımım deyişim

Gözlerinde can bulan sönmüş bir fer içindi
Süzülen gözyaşlarım bir nilüfer içindi.

Ama artık içime akma, utanıyorum
Islanmış gözlerime bakma, utanıyorum.

Keşke görseydin Markiz, neden kavrulduğumu
Nefesinin yeliyle nasıl savrulduğumu.

Görseydin, aşikâra dönecekti tüm gizler
Belki diz çökecekti önümüzde denizler.

Görseydin, sevdam için her zorluğa katlanıp
Uykusuz geceleri yalnız seninle anıp

Gözlerimdeki yaşla can verip bir meleğe
Bir isim koyacaktım tuttuğum son dileğe.

Ama artık yıldızlar sıkılmak üzeredir
Yorgun bir kale suru yıkılmak üzeredir.

Bense pulsuz bir zarfken, eksiğini unutup
Adressiz bir kapıyı nasıl ararsa mektup

İşte öyle yanılmış ve öyle yenilmişim
Ardımda bıraktığım her günü kâr bilmişim.

Şimdi yazdığım her şey isminden kalıntıyken
Bu kalem ve bu kâğıt bir düşten alıntıyken

Bil ki deniz ve umman gözümde bir kaşıktır
Bil ki kor olmuş yürek hâlâ sana âşıktır.

Ama sen ışıkları yakma, utanıyorum
Islanmış gözlerime bakma, utanıyorum.

01 Kasım 2008 93 şiiri var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (7)
  • 16 yıl önce

    yavuz bey alakası yok belki ama öncelikle size bazı sayfalarda yaptığınız yorumlar ile

    ilgili teşekküretmek istiyorum ciddiye alıp

    almamak elbette şairi bağlar ama sizden ve

    bilginizden faydalanmak ve şiiri ciddiye

    almak isteyenlere çok şeydir verdiğiniz ve

    vereceğiniz nacizane görüşümdür elbette

    şiire gelince kutlamak gerekir emek emek

    işlendiği belli olan dizeleri

    tebrik ve saygıyla

  • 16 yıl önce

    ''Bil ki deniz ve umman gözümde bir kaşıktır Bil ki kor olmuş yürek hâlâ sana âşıktır.

    Ama sen ışıkları yakma, utanıyorum Islanmış gözlerime bakma, utanıyorum.''

    Sus ve oku diyorum kendime Yüreğinize sağlık Hocam

  • 16 yıl önce

    Hocam kaleminize sağlık. Çok güzel olmuş, büyük bir emek var ortada. Duyguları harika oturtuyorsunuz, kelimeleriniz gibi! Teşekkürler...👍

  • 16 yıl önce

    👍😙😙

  • 16 yıl önce

    hocam güçlü kaleminiz bir kez daha konuşmuş...yüreğinize sağlık👍👍👍