Mecbur Bir Kahverengi

adınıZın ilk harfini düşürdüm kadehime kal bakışlım...dilim Zehir dilim Zıkkım bilesiniZ


bir adım ileriye alındı,
ölü yaprak mevsimine teğellenmiş zaman
denizimiz gece yarısı
denizimiz sis
akrebin sırtında yelkovan
iki baş sarımsak
iki mavi boncuk
ve bir at nalı
şans dileyen dileklerimiz
üç ihtimal kaybetmiş,
şiirler asıyorum eğri dallarınıza


yeşilse açığa vurduğum taşınız
kahverengiyse gözleriniz
o sizseniz...
hepsini alabilirsiniz


rüzgar almayan yerlerde iken,
uçası yok duygular
estiniz...
elimde mistik bir zincir şimdi
dudak ucumda,
mecbur bir hoşçakal
söz buğumda,
üşüyecekse küçük bulutlarınız
mahçupsa güneşiniz
üçe kadar sayacağım izninizle
bir saçak altı,
bulsun diye alt kirpiğiniz


ve...
yeşilse açığa vurduğum taşınız
kahverengiyse gözleriniz
o sizseniz...
ağlayabilirsiniz de isterseniz

göz yaşı zehirleriz biz,
ağlak yapraklı çiçekle iç odamda
dağınık saçlarımdan utanır
uykudaki sokağa bakan pencereniz
iki makas alır ,
yatalak sabaha karşılardan
göz kırpar hüzünlerimiz
pervazınızdan düşer düşlerim
Huma kuşlarım düşer
göğü uzak olur gelinlik dantellerinizin
çeker perdelerini yarım seslerimiz


ve...
yeşilse açığa vurduğum taşınız
kahverengiyse gözleriniz
o sizseniz...
bizi unutabilirsiniz


suadiyeocakikibinonyedi
Demir mutlugil