Megaloman Med-cezir
Her insan kaderinin yansımasıdır aslında- korkma bu şiirde oyuncak tanrının silahı
Yüzüne örtülmüş devrik cümleler mezarlığı sol yanında oturan Medusa
katil, fatihanı rüzgara doğru tut/ birazdan bir tabut
dişlerinden çarmıha çakılmış ruhuma üç gün ötemde blinmez seslerle ürperen
Yüzümü unuttuğum mağralarda göç eder yarasalar kurulur kavmim karanlığa
camdan iguanalar ve kalbini örümceklere yedirmiş yalancı peygamberler sığınır gölgeme
ateşi bulurum sonra bir kadının kalbinde çarmıhın ucuna asılmış her gülüşte
suya okunan megaloman med-cezir
Bir varsın bir yoksun aslında kaderin yansımasıdır aynada bir sen / beni sayma
ayak sesleri gibidir ısız ve tenha ve keskin bir siyah
çapraz büyür beynimdeki usülsüz şehir
Yol devinimdir külünden bir özdeyiş türeten
Bilirim bir tek sen anlarsın beni
aşk dersem
Şimdi başa dönelim diyelimki kader her şey
tersinden yazılmış vahilerin kutsal evinde
sesime çarpan o akşamın
dininde okunmuştur
soldan sağa
dedim ya girmesin aramıza
hiç bir beddua
Ömrümün kayıp kentinden glliyorum elimde üç gümüş kelebek
orda mısın ayın arka yüzünde öyle masum
yarana bakacağım ağzımda tortu toprak
yarana yedi şerh
öpsem avuçlarıma yüzün dökülecek
cc_
alıştığımız güzellik... aşkın yansıması bir anlatım yürekten gelen sözcükler ancak bu kadar yaralayabilir...tebrikler abim...
Her şerh, özgür bir ruhun hayata gölgesidir ve kimse silemez yüzünde bıraktığı izi. Bundandır esasen , aşkın her anında yürekten bir parça daha koparması. Yüz kalır ruh gider, aşk ruhta kalır yüzde siler. Ve bir Tanrı daha ölür her bir şiirin satırlarında.
Kaleminize sağlık. Saygılarımla..