Mevsimsiz Ruhum

Ardı ardına sıralanmış acıların
Yanından geçiyorum sebepsiz sebepsiz
Mektubum düşmüş avuçlarımdan
Her bir karınca adımından , eziliyor
Öyle ki kaldırımlarda kalmış
Beyaz sayfalara döktüğüm yaşlar
İçimde garip bir kuş var çırpınan
Islanmış kanatlarında kara bir leke
Ve dört duvarın arasındaki titrek alevden
Uzandıkça uzanıyor mevsimsiz ruhum
Bu kaçıncısıydı sayamadım
Sarhoş gecelerin
Köşe başında dikilmiş yıldızlar
Yorgansız yaprakları izliyor uzun uzun
O bakışları gördüğüm vakit
Çaresiz bir anne gibi
Kıvranıyorum olduğum yerde
Kül rengi paltosu
Parça parça dökülmekteydi, ruhumun
Ve büyüsüne denk gelmişti
Tezgahlarda kalmış bir avuç tarçın kokusunun
Bilirsin sen garibim
Akmamış yaşlarda saklıdır, çocukluğumuz
Oysa ben tebessümümü
Ölü bir sayfada unutmuştum
İçimdeki kalıntılardan geriye ise
Kuyruksuz uçurtmam kalmış bir tek
Bakma şimdi öyle bilmiyormuş gibi
Sen de üşümedin mi eylül akşamlarında
Sen de sıkılmadın mı mayıs ortalarında
İşte biz öyleyiz garibim
Elimizden ne çırpınan kuş uğruna
Denizleri kurutmak gelir
Ne de yorgansız yaprakları
Güneş olup ısıtmak gelir
Ben küskündüm mevsimsiz ruhuma
Oysa zarif bir manolyanın
Köklerinde bulmuştuk birbirimizi
Şimdi ben boyun eğmişim, gri sislere
Kaldırımlardan ise mektubumdan habersiz
Mevsimsiz ruhum geçer dalgın dalgın