Misk

Kuru bir gülüşe çizilmiş ellerimin çizgileri

Parmak izim tek sözünle değişir,


Çay kaşığım var benim ateşten,

Karıştırırım evreni bir seferde,

Kapkara mazeretlerim de var,

Akşamları yürüyüşe çıkarırım seninle.

Güvercinleri seviyorum bile diyemem,

Şiir yazmak bile değil niyetim, içimi dökmek.


Korkardım, rüyadan inen yaratıklar görürdüm,

Yatağımın içinde miyim yaşıyor muyum diye tereddüt ederdim bir süre,

Sev dedin bir gün gözlerime bakarak, sev.

Bir not kağıdı istedim sensizlikten, kare çay şekeri bir de yalnızlığımdan

Seni yazmalıyım dedim, ruhuma şekeri alıp

Acıdan irkiliyordum, acıdan hastaydım, acımı yazmalıydım.

Bir aynayı karşıma aldım, saçlarımın kızılından kaçtım,

Kırmızı çillerimden kaçtım,

Türlü hayaller kuruyordum istemediğim, siyah çoraplarım uygun mu

Diye giyinirken, neresindeyim bu hayatın, neredeyim ben derken.

Hayatın neresinde izlediğim böcekler derken,

Kıyıdan uzaklaşan tekneler tutkunun gölgesinde mi

Yoksa tehlikeli bir alışkanlığa mı akıyor derken,

Ben, ben ki su bile değilken. ben, ben ki kül bile değilken,

İçime düştün,


Olan olmayan ne varsa geldi hayatıma

Her şey önemsiz kaldı senin yanında

Çekip sıyırdım seni içlerinden

Koydum karşıma, seyrettim yıllarca

Mutluluk tanımladım sayfalarca

Garip bir intihar fikri çıktı aklımdan,


Ve bir namaz ile beş ezan bitirdim

Bir solukta sevenlerin ruhuna,

Evim burası benim dedim

Sen benim güneş özlemim ve sabah kahvelerimsin.

Önce söylenir sonra kapatırım seni,

Beklerim çıksın diye bütün düşlerim.

30 Aralık 2025 108 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar