Müberra Hanım

"Ne olmuştu?
Nerde kalmıştık
Müberra Hanım...
Naftalin kokulu sandığınızda neden tek yürek yangını?
Bir daha en başa dönsenize!
Tekrar tekrar dinlerim bu yangını... "
Yıldız
Yaldız
Yalnız
Yıldız
Bir su sabahıydı
Geceyi sel olup bitiren.
Çatlaklarından usul usul ilerleyen
Filiz filiz kökleri beslerken
Arta kalanlarla
Eriyik lavların baloncuklarında
Yer bulup
Yetinceli ilerleyen efsun
Tükenirken tekrar edip yine başa döner
En sonunda
Açar bir Lotus
Buğulu camlara resmedilen
Bir dokunuş...
Sessiz göllerin sislerinde dans eder Turnalar çığlıkla önce.
Derler biz bu dünyaya aitiz
Su, damla, sis ve lotus
Çatlak tenin gözlerinde
Yine bir danstı karşılaşma
Her defasında düşer bir çiğ tanesi
İnci bulutlardan
Bu su sabahının rayihası lotusuna
Ondan ki mahyası semada
Döner durur aşkın
Ve her defasında tenime yapışır hâlâ
Umut var oldukça
Beslerim onu
O bir Yıldızdı evrende ama bu dünyadan değildi...
Uzaktı adı sadece....
Yaldız
Pınarların soğuk karanlıklarından
Güne merhaba diyebilmek
Coşkulu
Susanmış bir aşk diyelim
Gencecik...
Ama sanki
Ruhuma yasak
Kana kana doyumsanmak
İstesem de
Her seferinde
İniyordum yedi kat semadan
Altımda burak
Yedi kat yerin ellerinde oluyordum
Tutsak
Esaretlerden kaçıp
Kapıları aralayıp tokmağın
Ardından
Azagüne merhabalarda
Bir dilenci isteği
Çalıntı bir kalpte yeşeremedim
Titrek bir ateş toy bir
Gülümsemeydi fahiş olan
Ben ki altın yaldız
Mahur ve mütevahhiş olan
O bu bedende idi ama ruhum bu bedenden değildi artık...
Yalnız
Anladım ki
Yakındaki uzaktı bana aşk...
Ama bu dünyadan değil.
Güzel betimlemelerin olduğu güzel bir eser.Beğenerek okudum.Tebriklerimle
Akıcı, özenle işlenmiş bir şiir. Çokça tebrik ediyorum. Sandıktan bir ömre sığmayacak kadar anı çıkacaktı naftalinlerin arasından. Sandık sahibi, yaldızlı yalnız yıldızı işlemişti çeyizinde en çok belki, kim bilebilir?
Kurgusu ile iyi işlenmiş bir şiir
Kutlarım İsmail bey
Sevgiyle kalın