Muhasebe

Kaderimi izlerim zamanın aynasında

Derin iç çekişlerin ertelenmiş yasında

Kurcalarken yokluğu en bilinmez yerinden

Araladım perdeyi geçmişin üzerinden

Kirpiğimi yoklarken gözyaşım ince ince

Avucuma dökülür şebnemler demlenince

Vuramadım tartıya iç dünyamın sesini

Sırtımda taşıyorum nedamet küfesini

Yoruldum hep içimde taşımaktan sırları

Gölgenin büyüsünde tükettim asırları


Seneler mevsimleri takvim ayı unutmuş

Zaman meçhul bir beşik saniyeleri tutmuş

Yıldızı hiçe sayar aya caka satardım

Güneş kaç para eder o doğar ben batardım

Keyfince batmış güneş gece saklarken ayı

Deryada aramışım yıllar yılı deryayı

Hangi yola yönelsem çıkmaz sokağa döndü

El uzattığım güneş parçalandı ve söndü

Vardığım her şehirde geçmişim acılarım

Gölgemi terk etmedi sen yokken sancılarım


Gecenin bir yarısı boğazlanırken uykum

Hafakanlar içinde titrer çırpınır duygum

Gözlerimi kapasam korkum duvara yansır

Camlar simsiyah örtü gökyüzü sanki bakır

Gömüldüm döşeklere gecenin pençesinde

Akrep zehir kusuyor yelkovan bahçesinde

Notasını ezberler saatin yorgun çarkı

Rengi atmış duvarda tek kelimelik şarkı

Sıyrılmış urbasından çırılçıplak bir oda

Tamamlar örgüsünü örümcek ağlarında


Aynalar bir acının bakışıdır derinden

Göz değer yaralanır kim bilir kaç yerinden

Hicrandır taşıdığım keder yüküdür payım

Sevda depremlerinde kırıldı gönül fayım

Hangi mekâna girsem ya bir enkaz ya göçük

Vakitsiz düşlerimde düşüncem bölük pörçük

Beynimi kemirirken fırtınalar amansız

Dalgalar şaha kalkmış oynaşıyor zamansız

Karanlık sokakları yoklarken keskin ıslık

Sükûtu yırtar rüzgâr boğar geceyi çığlık


Zaman can çekişiyor beynimin dehlizinde

Sevdam sizlere ömür bir gölgenin izinde

Gözümde esrarını yitirmişti kâinat

Kendinden kaçmak hüner kendini bulmak sanat

Göçebe kuşlar gibi yüreğim kasvet taşır

Gelgitler girdabında hüzünler inatlaşır

Kendimden firarımı kaç yıl oldu unuttum

Dönecektim geriye hangi yoldu unuttum

Ben menzili belirsiz şaşkın kör topal yolcu

Ben vuslat eşiğinin ufkunda hasret burcu


Arşa merdiven kurmuş her basamak ayrı gam

Ayaklanmış hüzünler yola çıkmış bu akşam

Acılar kök salarken içimize dal budak

Sızılı tebessümler kalır geriye ancak

Kader, neşe gam hüzün ipiyle gergef işler

Her nefes alıp veren diri değilmiş meğer

Geceye sitem düştü gönül boşaldı doldu

Mazim ayak altında tepindi ecel oldu

Ömrümün harmanını savurdum yele karşı

Ar ettim utancımı sakladım ele karşı

Elazığ/1998


28 Şubat 2021 29 şiiri var.
Beğenenler (6)
Yorumlar (1)
  • 3 yıl önce

    Yaşanmışlıkların serilişi özümüze kutlarım güzel dizelerdi şair