Mülahazatname

Açık mavi bir gök,
hayaller sönük,
altı kısılmış umutlar,
elimde iki resim
Empire State binası ve gözlerin
hangisinden düşersem ölürüm,
bilmiyorum.
Bozulmuş çay içtin mi hiç?
Ya da biberon göğüslü dağları bağrına basabildin mi?
Biri zehir biri huzur,
biliyorum.
Kekik kokusu aşkı hatırlatır bazen.

Sumatra kaplanı bakışlı gölgeler
adımları adımlarımda
bakışları bakışlarımda
ölüm bir kaçış değil aslında
yolculuğun başlangıcına bir süre göz yummak,
susuyorum.
Sustukça,
ağaçlara mahlas dağıtıyorum.
Sirayetim oluyor toprağa,ölümden başka.
Kaçtığım anlamına gelmesin,
bir incir gölgesinde ölüp ölüp
diriliyorum.
Bakışlarımı sarf ediyorum
sıkılası nedenlere.
Müsrifiyim hayatın,
şafağın mülhemi.
Ehvenişerdenim belki
bir imkan berceste ruhlardan bir ruh.
Tumturaklı cevherim safsata,güruh!
Bunu görüp bunu söylüyorum.