Mum Aşığı

mor abajurda kırmızı ışık gözler kısık
komodinin altında çocukluktan kalma resimler
solda tuval ve bir şal gibi omuzlarına düşen
kıvırcık saçlarını artık bu gece uyut
yorgunluğun yaşadığımız asrın işi değil ki
düşün kaç palyaço bir öpücüğe hasret gülücüktür
gittiğin andan şu ana kadar kapımda
içeriye girmek için uğraşıp duran rüzgar
kulaklarımda çocuk kahkahaları dudakların
aşkı söyleyecekken dolanıveriyor da dilim
işte böyle şarkılar söylüyorum ellerime
üşüyor bir mumun içinde yanıp duran alev
titreyen gölgesine sarılıyor bir adam gülerek
gölge alevin mi mumun mu kadının mı
kimse bilmiyor hissetmekten öte yaşamak yok
konuşmak yoruyor dili dokunmak üzüyor
perdeyi kaldır diye haykırıyor her evin penceresi
göz yüzündeki yıldızları seyretmeli insan olanlar
yıldızları seyrederken adam kadın şeytana uyup uykuya daldı
adam kadının kadın mumun aşığıydı
Önder Yılmaz şiirleri... Kutlarım güne düşen değerli satırları. İyi şiir okumak insana iyi geliyor...
ben her sabah eski bir kitaptan ağlarım her harfi kanar, her sözü yaslıdır tanrıdan düşmüş bir unutuş gibiyim anlamazlar anlayamazsın anlatılmaz bir şeyim işte bir haykırış kendi içine kapanan.
kaldırımlar benden iz taşır gizlice yanan bir sokak lambasıyım otobüslerde uyuyan çocuklar gibiyim sen gidersin gittikçe benden eksilirsin bir şiir boşluğu dolmaz mı hiç? yağmurun altında saçılan bir ses kadar geçici ve sarsıcı.
sen çiçeği olurdun, ben ağacı çınar dibine düşen tek yaprak ama sen hep baharları terk ettin sana en yakışanı sevmekti oysa en çok bağıran bendim, ama sesimden değil susmamdan anlarsın beni.
özür dilerim.
Tebrikler