Münzevi Tırmanışlardayım
Münzevi tırmanışlardayım
Ökçemde kor merdiven
Yıldız yakalayacağım sözde
Avuçlarıma gömecek gücüm kalırsa
Ağlamak ile gülmek arası boşluk
Deli gömleği giydiren
Şehir voltalarını bıktırdım
Aynı karede yüzlerce adım
Adım batsın da düşsün mazgallara
Köy kadar kırsal
Gayya kadar sıcak
Şubat kadar zemheriyim
Üşüyorum
Çırılçıplak
Gel giydir
Titreyen tenimi
Nefesinle
Kimsin
Nesin bilmiyorum
Ne fark eder
Günahın elçisi olmada
Gökyüzünde ziyan bir boşluk ol yeter
Şükür namazı kılalım
Şeytanı alet edip
Şehrin kıblesini değiştirelim
Kıyamda sevelim karanlığı
Düş kırıklarını yamalayıp serelim
Secdesi bozuk hayata binlerce kehribar dizelim
Sen insan kılığında melekleri bilir misin
Ateşe taparlar pervane böceği misali
Siyah duvakları cehenneme atarlar
Yakarlar
Beyaz gelinlik giyerler sonra
Bakire kıvamında
Satarlar hayalleri dillerinde binlerce yalan mezat
Satın almaya gör
Bir metelik pejmürde ruhları
Bir metelik
Ten
Namus kokulu
Sözde
Yıkarlar mihrapları bilir misin
Tek nefeste
Altında taş taş üstüne
İnsan
Kokuturlar kaburgaları
Okyanusta gusül alsan ne
Erguvanlar dilenirsin
Kalan avuçlarınla
Artık kokular
Kokmazsın bir daha öyle efil efil
Zıbın zamanları gibi
Bebek efsunlarını
Aşk çalar...
Adım batsın da düşsün mazgallara Köy kadar kırsal Gayya kadar sıcak Şubat kadar zemheriyim
güzel,
şiirlerinizi okuyorum,👍
sevgiyle kalın...
Harikulade bir anlatımdı güzel şiir, usat kalemi kutlar, saygı, selamlarımı gönderiririm.