Naif Bir Sırat Geçişi
Kuşları masalımdan çıkardım
kara kaplı kitaplardan unutulmuş yüzümü-
toprağın kalbine gömdüm ki karıncaların yağmurlu çatısında
bugday, güneş, iki masum eldiven, bir martı, üç elma ve karanfil unundan ekmek
ve bir çıplak Ay aylası- suyun rahlesine okunmuş pirenha duası
ve gece sonatı cehennemi- yakılmış Nuhun ezgisinde...
Yel değirmenlerim vardı benim, hayal meyal rüzgarın eteklerinde soyunduğun
bütün alışkanlıklarımın dışına taştım- çünkü kurgulandım sesine, son eski bir eksik
bir yusufcuğun menzilne taştım, gözlerimde kuyu taşırdım o zamanlar ben mutlaktım
zamansız bir tüketiydim, ilhak edilmiş koloni, yoksul haritamda yağma bir kalptim
sen beyaz bir taştın -ucunda Thera siyahı lavlarından kül kükürt karanlık bir c"isim
gölgelerin tanrıçası, soylu şiirlerle ululandın yosunların sesiz ritüelinde
Hüznü akşamlardan çıkardım
165 kelime bir raşe on üç ons
21 gram eksildim bir tunelden geçerken
sen siyah bir ırmaktın üstünde sırat geçen
derin bir ilhaktın yoksul yoksun yurtsuz
ama ben mutlaktım, gözlerinde kuyu taşırdım yağmur gibi
aslında sen diye biri yoktun- ben türetim 165 kelime altı harf iki cümle
Bir Nar kolonisiyim
gözlerine dagılmış yıldız arenası
avuçlarına düşürdüğüm kraterlerden çizdim alın yazını
ben yoktum aslında gri acılardan türetildi" im
ama sen mutlaktın bir düş eğlimine, sol göğsünde yırtık harita
kayıp bir çocuktun, Annenin avuçlarında yarası açık bir sokak
orda ışığı kırılmış çıplak bir fener gölgesi yüzünde şekilenen
Orda Ütopya dehlizinde gri bir tarih çürüğü
soğuk bir haritaydı yırtılan beynimin tragedyası
masalımı çalmıştı bir kadın- çok üşümüştüm
şubatı örtmüştüm zamanın en uzun labirentine
Ve senle...
Bilirim aşk senin indeydi
orda küçük bir merak
orda gülümseyen ceset
elleri kuzey
adam mor bir sadakat
damarları yaratılmadan seviyor
düşünmeden ölüyor koşulsuz kesintisiz
Adının geçtiği her yerde adımı veriyor hayat
diyorum ki işte cennete sürüklenir bu heyhaat
yorumlanamaz hiç bir rüya gözlerinde uyku varken
ve orda solfeji yağmur orda kayıp bir şehir
Bir şey olsun ömrümüzde- tutup o bir şeyi getir bana
yeni bir sevme biçimi- mesela karanlıkta çakılan bir kibrit
Uzun bir yola çıkalım sonra- yürüdükce aşk olalım
hiç bitmeyecek gibi Van gogh sarısı
Yanımıza şiirden başka hiç bir şey almayalım...
CC_
bitmesin dedim şiir...,,kutlarım yürekten👍👍👍
Uzun bir yola çıkalım sonra- yürüdükce aşk olalım hiç bitmeyecek gibi Van gogh sarısı
Yanımıza şiirden başka hiç bir şey almayalım...
kutlarım yüreğinize sağlık...
kuşların göçüyle başladı her şey kırılgan bulutların yüzünü asması yüce Helios'un ışığını dünyaya hibe etmesi..
artık anlatılmıyor ağzı bozuk masallar bir düş kıvamında.. ve siyah peleriniyle dolaşmıyor ölüm karanlık haritalarda
yer (şirret) yüzüyle bağırıyor isyancıların kulaklarına gelin diyor aşk gitti bütün bedenler delik deşik oldu tutkuların açtığı yaralarla
ta ki, soğuk rüzgarlar esip ay kudretini notalarla hayat bulmuş rüyaya gösterene kadar...
kutladım üstad..saygılarımla..
Anlam ve anlatım mükemmeldi üstadım, severek okudum, Yüreğine kalemine sağlık, Yürek sesin hiç susmasın....... Saygılar
Ay yürür
Ve
Gece sonatı
Kendi halinde
Kutlarım şair dostum
Sevgiyle kal....