O Kadar Şarkıydık
''muhacir hayallerimiz vardı
su götüren
yarı sarhoş yarı peltek düş kalıntısıydı dilimize kilitlenen ''
sessizliktir hükmünü kesen akşamın
o kadar şarkıyız
o kadar ıssız
vedalaşınca ikindiler çocuk sesiyle çoğalan yelkovandan
tınılara yılışınca göğsümüzün sol yanı
feveranlar emeklemeye başladığında bir kadehe su kattığınca
ürkek bir çığlığın arkasına saklanır bedenin günden artan yıkıntısı
günahlar ertelenir bir kaşık yoğurt ve uzunca bir yudum anason yutkununca
şarkılar başlar çengili meyhanede
zehirli küfürlere ışık tutunca
o kemanı çoğaltan çingene
aşk ile düş arası
zamana düşen
karanlık
çakmak taşları aydınlatır dudaklarının o koyu kırmızı aksını
nakaratlar söylenince avuçları kızartan
damdaki kuş takırtıları bir de
bir de o zamansız sağanak
yeşertince duvarları
bozmadan anları meyhane müsveddesi sakallı
sessizlikti hükmünü kesen akşamın
o kadar şarkıydık
o kadar ıssız ...
ah..neydik...ne olduk..
tebrikler👍👍👍👍
o kadar şarkıyız o kadar ıssız
o kadar şarkıydık o kadar ıssız ...
Bazen insan, onca ses içinde bile ıssız...
Kutlarım Tarık bey. 👍👑 Saygımla...
Sanırım yaşam denen
Bu süreçte sadece bu anason kokusu kalıyor
İyi şiir ğ