Öğretmenin Duyan Gözünden Damlalar

günün doğmasında bir şeyler var
pencereden gün ışıklarının
kıvrım kıvrım girmesinde bir şeyler
aldırmam çayıma şeker diye umut katar
sıcacık başlarım güne
hem kravatımı düzeltirken aynada
ütülenmiş gülümseme takarım yüzüme
iyi ki bana bunları devamlı yaptıran bir şeyler var

şiir der tutar içimden geçenleri
dizerim zamanın önüne
nefes alırım onlarla
bıraksam boğulurum karanlıklarda
dostlarım bunu görmez
derler ki şiirlerin çok karamsar
sense umutsuz bir vakasın...
öğretmenim ne diyeyim
ceplerim paradan çok umut taşır
yazık ki umutlarımı hazin kılan bir şeyler var

doğru, umutlarım bozguna uğramış ordu
yenilginin acısı kan ter içinde
acıyan yanıyla yüreğim bağırır gönlüme
kara bulutları dövüştüren gök gibiyim
öfkenin şimşekleri bakışım
buna karşın sesimi
yıldırımlara öykündürmeyen bir şeyler var

çok korkardım önceleri
şimdilerde daha beterim
bilseniz bir aşk var içimde çok cılız
korkum içimdeki aşkın öleceği
lambanın patlaması gibi bir anda söneceği
bu korkuyla göz kırpmadan yürürüm sabahlara
tabii ki aşkı ölüme karşı tutan bir şeyle var

dolmuştakilere resmi öğrencilere komik
farkındayım çok yüzlüyüm
çünkü rollerin hakkını vermek yaşamak
ki güzeldir oyun daima
acı yanı şu ki hayat perdesini
gerçek yapan bir şeyler var

elbette okulları dolduran çocuk sevinç
ve öğretmencilik
ayakta aydınlanan gün ışıl ışıl çocuklar
sesler içinde eriyen zaman
öyle ki bu mesleği büyüleyen bir şeyler var

sınıfların dördüncü boyutu öğretmen
sonra aralarda gezinen hüzün
ilgisiz babalara içerlenmiş çocuk acıları
annelerin vurdumduymazlığı ile
büyütülmüş lakayt yaklaşımlar...
bu havayı dağıtmak için
kelimeler savururum tozpembe
ardından yığın yığın gülmece
nihayet Türkçenin bir savaşçısı olarak
dilleriyle silahlanmaya çağırırım onları
söylerim onlara her kelime bir kuşun
her cümle bir bomba
namludur dudağınız nemli de olsa
haydi sıkı kuşanın Türkçeyi
tuhaftır silah saydığım dili
sevgiyle saran bir şeyler var

inkar etmez sınıf gerçek ortada
bir öğrencinin buruş buruş olmuş üzüntüsü
sorarım niçin ayakta bu üzüntü
kalkar ince sarı bir öğrenci
der size getirdiğim leylaklar solmuş
dilek kipleriyle giderilir üzüntü
bu sefer ayakta kalır
söz hakkı alamayan öğrencilerin acısı
nedense mutluluğa daima
çelme takan bir şeyler var

sen okul kapısında bekleyen anne
bilir misin zilin neler fısıldadığını
birbirine ulanan seslerden
kendine elbise uyduran akşam
dağılan öğrencilerle çekilir karanlığına
çantamda ceplerimde
hüzünler kırgınlıklar ve yarım kalmış sevinçler
bütün bunları sabaha kadar
simyacı titizliğiyle dönüştürürüm neşeye
belli değil mi gecelerimi yaldızlayan bir şeyler var

dostlarım yine diyeceksiniz:
'şiirlerin karamsar... lakin güzel şeyler de var'
şükür ki bize
bir şeylerin varlığını hissettiren bir şeyler var

Dünya Döngüsü (2012) 'nden

23 Kasım 2017 4 şiiri var.
Yorumlar