Ölümün İzleri Yanaklarınızda

Ne çok şey anlattı bize,
Ölümün izleri yanaklarınızda...

Ölen çocuk olduktan sonra "coğrafya" fark eder mi?
Akan mazlum kanı olduktan sonra "kimliği" fark eder mi?
Boğazlara bir düğüm atıldı tüm müminlerin
Suçluyuz hepimiz

Şüphesiz bu dünya hayatı geçici bir eğlence
Ahiretse, gerçekten kalınacak bir yurtsa
Taşlaşmış kalplere
Merhamet, şefkat, vicdan gelmeli önce

En büyük manevî zevklerden birisi
Hiç şüphesiz sevimli,
Bir o kadar da neşeli küçük çocuklardır
Onlar en güzel çağında
Birer ?Kasım, Abdullah, İbrahim... İdiler'
Ana-babalarına ebedî bir eğlence,
Sürur kaynağı ve göz aydınlığı
Şimdi cennetliklerin etrafında
İnsanların iftar tablosuna arkadaş oldular

Ey Ebedî kılınmış Vildanlar!
Üzerine toz konmamış
Yaş ve taze olan küçücük bedenler
Peygamberimiz ellerinden tutup
Onları da okşar muhakkak ki

Eğer ki;
Boşuna ölmüş sorgulatan bakışlar görürseniz
Etrafa saçılmış birer inci sanın onları
Onlar cennet çocukları tıpkı sizler gibi
İncilerin dizili oldukları ipten sıyrılarak gelmişlerdir
Bilhassa Gazze adını verilen cennet bahçelerinden

Tek farkınız
Onlar kefenlere sarılmış doğrudan gelmişler
Hizmet için dolaşıp dururlar aranızda
Sedeflerinde gizlenmiş fısıldamakla

Deyin ki,
?Gönle hoş gelenlerdensiniz,
Parıltılarının birbirine yansımasıyla
Sürur veren ayrı bir güzelliğinde
Yüreklere şefkat, merhamet yağdırmışsınız
Altın veya ipek sergi üzerine saçılmışsınız
Çok daha güzel bir görünüm arz etmeye...'

Ayrıca
Cennette yorulma olmayacağı,
Keza bütün işler zevkle yapılacağı için
El ele verip
Bizi de bekleyin dediğinizi duymaktayız

Bu hizmet size asla ağır gelmeyecek
Hizmetten çok bir nevi lezzet,
Sevgi ve düşkünlüklerinizi
Göstermeye yönelik,
Anne ve babalarınıza olacak

Ah Gazze!
Dualarımız selâmet olup düşsün bağrına. . .

O masum yüzlerinizle kundaklarınıza sarılmışsınız!
Sizler boşuna ölmüş olmazsınız
Bu sorgulatan bakışlarınızla milyonlara
Masumiyetinizle İnsanlığımızı dirilttiniz