Öze Hasret
Bir vakit zaman var idi eskiden,
Kıymeti değil idi insanın esbabtan.
Söz idi mihenk, hal idi tartı,
Yol eri seçilirdi özdeki artı.
Fakir zenginin malına göz dikmez,
Zengin fakirin arına göz dikmez,
Derviş dervişin narına göz dikmez,
Herkesin rızkı helalindendi...
Kul el uzatmazdı harama, zinhar,
Hak’tan gelene eyvallah derdi her dâr,
Yiğitlik merdânlık idi tek diyar,
Bereket her hanede candandı.
Çarşıda yalan yoktu, ölçü tamdı,
Emanet kutsaldı, sözde nâm vardı,
Bir gönül yıkmak en büyük dardı,
İnsan insan ile kemâlendendi.
Bu arada eskiden teknoloji yaygın olmadığı için insanlar yemek tariflerini, el işi örneklerini gizlerlermiş birbirlerinden, sadece kendilerine ait olsun, başkaları aynısını yapmasın diye. Diğer taraftan bakışa örnek olsun bu da. Günümüzde her şey elimizin altında ve kimsenin hasedinden ya da cimriliğinden ötürü bilgiye erişmekte zorluk yaşamıyoruz. Selamlar.
Özden yoksunluktan ziyade tercih edilmiş bir özden uzaklaşma yaşıyoruz çağımızda. Artık herkes daha bilinçli ve adımlarını düşünerek atıyor. Eskiden mecburiyetler, geniş aile yapısı ve kesenin bir olması gibi etkenler bu bağı ayakta tutuyordu. Şimdi ilk önce en yakınlarından kaçıyor insanlar. Yozlaşma mı desek, kendini korumak mı desek bu duruma, bu mevzu çok su götürür. Tebrik ediyorum. Şiirin düşündürdükleri güzeldi. İnsan insanı zengin de eder fakir de hem maddi olarak hem de manevi olarak. Allah güzel ve olgun olup, kendi ayarında insanlarla karşılaştırsın hepimizi.