Özledim

özledim baba
masumiyetini çocukluğumun
korkunca yanına gelip
uykunu böldüğüm geceleri
kehribar sarısı ağızlığınla
tüttürmeni sigaranı
bağdaş kurup
oturup soba kenarına
üzerinde demlediğin çayı
pişirdiğin sucukları soba ateşiyle
ekmeğin buğusunu parçalayı
elimize tutuşturmanı
küslerii barıştırmanı
boğazından bizsiz geçmeyen
lokmalarını bölüşmeni özledim
ıhlamur ağacını gölgesinde
söylediğin türküleri
topladığın incirleri arka bahçemizden
çok sevdiğim incir reçelini
anneme yaptırmanı özledim

en çok sevdiğin lacivert ceketine
kokusu sinen çocukluğumu
benimle beş taş oynamanı
saf ve temiz yüreğinle
benimle çocuklaşmanı özledim

ilk sendin hayatıma giren erkek
yaramazlık yaptığımda
kızarken biraz isteksiz,biraz ürkek
kıvrılırdım koltuğunun dibine
ne öfken kalırdı ne kızgınlık
böylece bitiverirdi
aramızdaki kırgınlık

namusun şerefin,haysiyetin
lideri babalığınla
kimseye pabuç bırakmazdın sadakatında
senin gibi olsun isterdim
hayatıma giren erkek
ve senin kadar cesur,eli açık,cömert
çocuklarına düşkün
şakacı,neşeli,sevecen
senin kadar insancıl
ve dileğim olmuştu
göğsümün sol boşluğunu
ikinci erkeğim doldurmuştu

şimdi ne ilk erkek ne ikinci erkek hayatımda kaldı
bir kaç metrelik kefen,kinizi de ölümle sardı
bana kalan ikinizden hatıra
hayırlı bir erkek evlat
bana tek tutanak,tek avuntu,tek sığınak
yüreğim çocukluğumdaki kadar
saf,berrak,alnım ise pak
lakin yine de dökülüyorum
her sene,hep aynı günde
eksilerek yaprak yaprak...

şimdi bende babasızım,çocuklarımda
ve en son görev kaldı bize
babalar gününüzü,mezarınızın başında kutlamak
babalar gününüz kutlu olsun..