Psikoz Sabahlar Ve Boş Çerçeve

Yaşam, kurguların bileşkeleşmiş nesnelliği
Bazen maddevi..
Bazen zihnevi...
ve ilkin zihinde kurgulanır yaşam
tıpkı bir şiir gibi...
...............................................................

Güneşe perde çektim, bulut desenli
Rica minnet göçebe kuş tüyünden
ördüm simana yakın dantelleri
karanlıkta görüşmeyi seversin sen
artık gelebilirsin, her zaman ki yerden .

kusura bakma kapının kilidine
ama yine de gel/sen, boş çerçeveden!

Rahmetlik dedem kilitlediğinden beri
her cumartesi gecesi
penceremden gelir ziyaretime
ve bugün cumartesi
Dedem gündüz sanıyor günü
merak etme!
Perdeledim bizi dikizleyen güneşi,
lütfen gitme!

Masada ne varsa toparladım, şerefine
Dizel otomatik kol saatim, tavanı safi cam...
Saat yedinci viteste, yirmi dört-e erken
kah ve antika bardağım,*
İçinde dalgıçlık oynuyor örümcekler
bir görsen ne hünerliler..
ve yanımdan hiç ayırmadığım, renkli tarak...
belki saçlarım tekrar çıkacak!
Her şey tamam, artık Gel!
Demin gelmiştin hani,
lütfen tekrar gel!
Gelişini izlemek epey güzel


Cemal Abi'den destur aldım bugün
aşkın tek hecesini öğretecem, bir tutam da hüzün
Neye yarar? Sorguladın da
anlatırsın gidince, mezarlık sakinlerine
acele et, gel artık!
Birazdan beyaz kaftanlı melek inecek
Şişe içirmece oynar her gün,
Hep kazanırım bu oyunu,
ilk önce benim şişem bitecek!
Sonra uykum gelip beynime çullanıyor
ah! hep O galip gelecek...
otuz üç-e kadar saysam
sonra gözlerime dokunsan
Kim O ? demeden tanısam seni
doğruya, otuz üç yıl oldu
sen oralara taşınalı,
buralarda bırakalı...


Bağırma beynimin içinde
çığlıkların sessizliği yakıyor, kavuruyor
ne diye acı çektin o kadar?
üzerine yığılan sütunları koyan ben mi?
ah o depremler!
o gün, bu gün, hala sallıyor zihnimi
çatı katındaki çeyizlik sandık
o kadarda demiştim, başına bela olacak
Keşke sandığın altında görmeseydim yüzünü!
Faydası yok ziyade konuşmaların
saat devrini gitgide arttırıyor,
ve yirmi dört-e vuranda, guguk kuşu gelecek
damarımdan yuvasına girecek,
sağolsun melek abla yardım ediyor.

Buralarda her gece yanına gelmeyi
Gündüzde ki gece de değil,
Gecede ki gece de,
bazen sehven, çoğunda şahsen,
diliyorum...
yanına taşınmak için, Tanrı'nın dükkanında
iş tuttum gittiğin günden beri
avuçlarım kemikleşinceye kadar
dua vazifesindeyim, az kaldı,
her fecirde beyaz duvardan konuşuyor,
seni vaat ediyor ve nicesini
ama önce sen gel! Yani
önce gelen sen, yine gel!
bazen açılır demirden boş çerçeve
sana benzemiyorlar,
önce gelen sen, yine gel!

Ricam var onca yılın hatrına
bir kalem ve bir kağıt

sana ŞİİR YAZMAYI o kadar çok, çok
özledim ki!!!

burada sivri kalem vermiyorlar
biliyorlar çabucak geleceğim yanına
kıskanıyorlar bizi,
kimse yazamayacak benim gibi
izin vermiyorlar, başladığı gibi bitmesine
söz vermiştim sen gidersen
seninle geleceğime...

göz yaşlarımdan beyaz duvarlara
şiirler tutuşturulmuyor,
yazılmıyor Güldem!!
bunca yıl her yer doldu
bir ben tadına varabiliyorum tuzunun
bir ben!

Gel artık!
ve gitme Güldem...
yada götür beni!

*kah: kimi vakit, bazı zaman, bir zaman

25/02/2014

25 Şubat 2014 98 şiiri var.
Beğenenler (6)
Yorumlar (7)
  • 10 yıl önce

    teşekkür ederim güzel katkılarınıza... 👍

  • 10 yıl önce

    Bazen gecelerin hüznü, bazen sabahların hüznü ve aradan geçen yıllar yüreği törpülese de aşk kitabında unutmak ve unutulmak kelimeleri yer almıyor gerçek aşıkların tabi ki...👍

    Güzel bir şiir çok beğendim

  • 10 yıl önce

    harika! imgeler dansediyor adeta..tebriklerimle efendim

  • 10 yıl önce

    Bazen soruyorum kendime, sevdalandığımız için mi yazarız yoksa yazdığımız için mi sevdanın peşinden koşarız? Kim bilir,, fakat gerçek ki; yazmak yalnızlığın en keyif verici durumu,,

    Şiir insanın bilinç altıyla hesaplaşmasıdır, derim hep.. yeter mi? yetmez mi ? bilemiyoruz bazen..

    sizde daim olun Aslı Hanım, saygılar..

  • 10 yıl önce

    Mağrur ediyorsunuz Maide Hanım, şükranlarımla..😊 Saygılar bizden,,