Rüzgâr
O'na söyleyin
şiir yazmasın bana
bana şiir yazmasın!
Hatta ne varsa benden yana
yana yana söylediğim o türküyü
silsin. gözlerimde büyüyen yaşım gibi
mümkünse, elleriyle
Hani volta atıyordu
ah o sözleri düştüğünde dilime
dilim dilim kesiliyordu tenim
"şu metrisin önü" derken
sesi sevdadan yorgun adam...
...
Ah! devrik cümlelere kanan aklım
yalpaladıkça ve çarptıkça hece hece
parçalanan avuçlarım kanıyor...
"şu dağlarda kar olsaydım" derken
asi bir rüzgâr oldum.. savruluyorum
O'na söyleyin
yer sofrasında seyrine yatırdığı dizleri
ve
"elveda Rumeli" derken gözleri
Bir daha ağlamasın
Gidiyorum!
O'na söyleyin şiir yazmasın bana bana şiir yazmasın!
Hatta ne varsa benden yana yana yana söylediğim o türküyü silsin. gözlerimde büyüyen yaşım gibi mümkünse, elleriyle 😙😙
Farklı bir tarz ve şiirin gözlerde yerini alışı kutlarım hocam...😙👍
tebriklerimle
👍👍👍
Susanna Tamaro Afrikalı arkadaşıyla yazıyla konuşurken bir cümleyi işler beynimize. Derki; halk boyun eğendir insan ise eylem yapandır. Bireyselciliğin özgür düşüncenin ve saf demokrasinin de tanımını yapar. Susanna Tamaro yüzde yüz haklıdır hele çağımıza duyarak baktığımızda anlarız. Yazı veya şiir veya yazının diğer şekilleri, insan ruhunun en belirgin özelliklerini hem irdeler hem de o ruhun gerçeğini bıkmadan usanmadan anlatır. Yazı veya şiir yazmak burdan baktığımızda çok önemlidir. Çözülmez sandığımız sıkıntılarımızı evrende çıt çıkmazken masamıza oturduğumuzda çözmek için savaş veririz. Bu savaşı tüm ruhumuzla duya duya veririz. Çünkü parmaklarımızda salınan kalem barışın sevdanın aşkın hem bekçiliğini yapar hem de bu değerleri korumak için benliğimizi sürekli uyanık tutar. Zamanımız ölüm türkülerini yüceltirken tuttuğumuz kalem yeter ki taviz vermeden kendi bildiğince türkülerini söylesin...
Çok teşekkür ederim Işın bey
Sevgiler.. Saygılar
İç dokunuşluydu şiir.
"Ah! devrik cümlelere kanan aklım"
İlayda'ca ve güzeldi...
Kutlarım...