Rüzgarı İçinde
Bir gün,
Bir kadın geçer içinden...
Göğsündeki eski bir sızı gibi,
tanıdık,
ama ismi unutulan...
Oturur hayatının orta yerine,
Çay demlemeye kalkarsın,
bir bakarsın
o çoktan şekerini atmış...
Sana dokunmaz
ama seninle titrer,
konuşmaz,
ama suskunluğunu ezberlersin....
Düşlerinde dolaşır çıplak ayakla,
Yüreğindeki çakıl taşlarını toplar uykularından,
Sade bir gülüşü kalır sende
ömrünü yakan...
Ve anlarsın...
Bazı sevdalar
ne sarılır,
ne bırakılır...
Sadece rüzgâr gibi eser içinden
usulsüz,
Ve usulca yanarsın yeniden...