Rüzgârın Dilinde
Kalbimin beni unuttuğu yerde
göçebe bir rüzgâr
mızrapsız teline yaslanıyor
kendini durduramayan nehir ne dese boş,
bir çınar kökünden
hâlâ o rüzgârı özlüyor
Benim kalbim
bir dervişin nefesiydi
avuçlarında taşıdığı sabır
secdelere sızan bir ışık gibi
her baktığı yol
huzurun ince bir çizgisi
ah, benim kalbim,
tevhidin sözlerinde,
kendi mirasını taşırdı
Kalbim
beni terk ettiğinde
rüzgârın dilinde
bir gölgenin mezarı vardı.
Bütün hatıralar bir rüzgarın ıslığında saklıydı. Diriliş de ölüm de, rüzgarın dilinden yeniden vücut buluyor gibiydi. Tebrik ediyorum Zeynep hanım. Güzeldi şiiriniz. Ayrıca 'edebiyatla ailemize' hoş geldiniz. :)
Belki de tüm ihtimaller bir ağaç gibi büyür. Kökleri toprağı delerken, dalları göğü incitir. Bir peygamberin suskunluğu, bir çobanın ıslığı gibi. İnceliklerle örülmüş bir ulusun rüyasıdır gördüğümüz, ve sonra aniden yiter. Rüzgârın dilindeki sözcükler oldukça şairane. Tebriklerimle.
Hoş geldiniz Zeynep hanım nice paylaşımlarınıza sevgiler