Saat

Saat





yağmur,
gri bir buharın altından
göğsüme düştü
bıçaklanmış bir pasaport
gölgesinin
kaburgama düşüşü gibi


kurşuna dizilen alnımdır

gözlerim değil
dedim
cam açık gir içeri
dedi
gettolar yıkıldı
soluğumu
yapıştırabilirim göğsüne dedi
henüz tutuklanmadan gel



saatime baktım

Londra’yı Amsterdam geçiyor
saatime baktım
Varşova’yı Berlin geçiyor
saatime baktım
Hong kong’u Tokyo geçiyor
daha üstlenilecek bir kavga
(hani o İrlandalı dazlak)
ve yok sayılacak bir hayat vardı cebimde
bir de çıkarıp yüzüne çarpacağım
taze bir İstanbul akşamı



gittim

metroya bindim
saatimi çaldırdım
dazlaktan dayak yedim
ceplerim delikmiş meğer
yüzüne okkalı bir İstanbul darbukası
çalamadım

gözümü açtığımda



yağmur
gri bir buharın altından
göğsüme düştü
bıçaklanmış bir pasaport
gölgesinin
kaburgama düşüşü gibi





24 Kasım 2020 70 şiiri var.
Beğenenler (9)
Yorumlar