Şad-ı Sergüzeşt (2)

Nedir bu sahile, boğaza,
İstanbula bağlayan bu kadar
Gülüm... Sadece Gülüm...

Bir cumartesi sabahı
Uykuların haram dakikaları
Sılayı bekleyen her an
Kasırgalar estiren

Akrep Yelkovanı kovalıyor
Eziyet eder gibi
Hızlan be akrep
onun iki gözüne (12:00)

Masum bakışlı
Canım cananım
Hoşgeldin
Sahilboyu gezer deli gönlüm
Boğazın manzarasına selam verir
Pırıl pırıl gözleriyle sevdiğim
Laf lafı açar
Kadim hal alır sevgim
Mutluluk gülüşleri kaplar
Güzelcehisar'ın manzarasında
Mutlu bir portre yer alır gülüşünle

Bir iki söze tabi
Tatlı yalanlarla
Kapatırım üstünü,

Ardı Sıra;
Hayat,
- Huzurunu kaçırdık
- Huzurunu çaldık
Fısıldayışları dolanır
Kulaktan kulağa

Huzurla bakmak gözlerine
Ömre bedel

Mutluluk ve huzur
Daha ne ister insan
Daha ne ister ?

Ah nazli al yanagının
En nazlı hali gelir gözler önüne
Güzelliğinden taviz vermez
Kırmızısı al yanaklarından
Bir bukle gonca gül

Masumca bakıp
Çekingen ve bir okadar
Sevinç pırıltıları yansıyor
Gözlerinden gözlerime

-Doğum günün kutlu olsun güzelim

ALLAH'ın takdiri olsa gerek
Gecem uzamak için fırsat kolluyor
Hiç bitmesin istiyor yüreğim
Mutluluğum sürüveriyor gece yarılarına dek

Gözlerine bakıp
Ayrılık dolu dakikalarını
Anımsamam dolduruyor gözlerimi

-Hasretini beklemek istemiyorum

Gülüm dercesine bakıyorum
Pırıl pırıl gözlerine

Yarınlarla avutuyorum yüreğimi

Fikrime destan
Anları
Anıları
Bir Cumartesiyi
Geçmişe katan

Bembeyaz bir sayfa daha doluveriyor

Mutlulukla
Huzurla
Aşkla
Seninle
Son buluyor

Seviyorum Seni

Mutlu Nice Senelere Gülüm

"06 Kasım 2010" - "Istinaden"

24 Aralık 2010 02:44