Sanal Çocuklar
Siz hiç;
uçurtma uçurdunuz mu
Çocuklar,
hiç koşarken düşüpde
dizinizi, yüzünüzü
parçaladınız mı?
Çocukluğunuzu yaşadınız mı?
Gönlünüzce...
Hiç bez bebeğiniz,
makaradan arabanız oldu mu?
Ya da;
kız arkadaşınıza onüç yaşındayken,
verdiğiniz çiçek defterinin arasında
soldu mu?
Siz çocukluğunuzu yaşadınız mı
Çocuklar?
Geçeleri sokak da oynayıp;
geç kalınca;
"eşşek sudan gelinceye kadar"
dayak yediniz mi?
Siz hiç;
komşunun kızını sevdiniz mi,
ya da;
sokakların tozunu yuttunuz mu,
uzun eşşek oynadınızmı
oğlanlar?
İp atladınızmı
kızlar?
Ortaokul şapkanız
çamur oldu mu Sizin?
Babanızın eli yoruldumu
Dövmekten?
"Onuncu yıl" marşını söyledinizmi
Yürekten?
Kalkın şu bilgisayarların
başından biraz.
Hiç değilse önümüzdeki yaz..
Bir kere olsun..
yaşayın çocukluğunuzu,
Bırakın....
bilgisayar oyunların da;
adam öldürmeyi...
garip bir dille;
mesajlaşmayı..
Notebookları,
Facebookları..
bırakın..
etrafınıza bir bakın..
Çıkın şu sanal Dünya' dan
Gerçek Dünya dışarda...
Siz hiç;
gerçek Dünya' yı gördünüz mü
Çocuklar?
Konu ve anlatım güzel de sanal dünyanın sakıncaları vurgulanırken, gerçek yaşamda verilen "dayak" örneği -ne yazık ki- pedagojiye aykırı.