Sarı Şiirin Kıyıları


Asalak dünyanın demi

dilimde bir şarkıyla uğuldar;

kanar şehir...

Garip akşamlar,

yıldız ve yağmur uçlarında

öyle karanfil kokar.



İnce,

mavi bir yer burası;

uyku atlarıyla gerinen düşleri avutur.

Gölgesinde yorgun gün doğumları

su içer ellerimden.

Apansız vurulurum sesime,

sesimde yankısı göğün.



Bir tortu gibi

dikeni batar ağaçların.

Doğrulurken ay gecenin penceresine,

soluğunu çekerim yolculuğun

kök kuşlarıyla...

Vakitlerin korkusu ağzımın kenarında,

çiçek

titrer rüzgarıyla.

Nehirler akar,

güneşse o kadar toy;

sarı bir şiirle kavrar kıyılarını yüzümün,

ince damarla karışır sesim sesine.



Sıyrılır ateşi çözülmemiş gün,

yılgısında gövdem.

Bahar tarlalarında yürürüm

tomurcuk tenli zamanla.

Martı kanatlarıyla biçimlenir yağmur,

kavisinde sessizliğin aydınlığı;

ıslanırız takvimlerce.



Rüzgarın hasret çadırı şu kent;

tutmasam elini gökyüzünün,

asılamam gözlerine.

Ki, nereye gitsem

toprağın derisinde buğday,

yüreğimin ovası...

02 Mayıs 2025 384 şiiri var.
Beğenenler (7)
Yorumlar (2)
  • 20 sa. önce

    Gökyüzü, toprak, rüzgar ve ağaçlar ilişmişse şiirin ruhuna, kuru bir yaprağın susuzluğuna benzer yorumum...

    Sevgiler bıraktım sayfana, sevgili Tülay.

    Selam ile.