Sarp Uçurumların Çocuğu


Sarp uçurumlar doğurdu beni,

çılgın dağların nar çocuğu,

soğuk kırılmalar dilimde hiç sönmeyen buz çağlayanı.

Saklı bir cevherde,

titrek ve 

yollarda savrulmuş.



Kaç zamandır sürgünüm,

gölgelere yaslanan sessiz yürüyüşlerde,

göç yollarında kırılan kanatlarım,

içimde dörtnala koşan kızıl bir atın yorgunluğu.

Yitip giden umutların çatlamış kehribarına hapsolmuş nadide düşler.



Soğuk ayazın sardığı yokuşlarda,

sızılar ince ince yükselir,

yeller uyanır derin uykusundan,

gülün tuzlu kokusu kalır duraklarda,

ve yırtık denizin maviliğinde kum tanesinin fısıltısına sırlanırım.

Yitip giden bir meltem gibi,

kaybolan anılar rüzgarında savrulan küllerim.



Anılar güneşinde parçalanır masallar,

gök maviyle kucaklaşır ağaçların sessizliğinde,

dudaklarımda ıslığın zayıf sabahı,

yanık kokular, çatlamış kabuklar,

solgun bir yıldız titrer geceye.



Çiy vakti serin gölgelerde,

ışıkla dans eden ellerim var,

karanlığın koynunda parlayan bir ayna gibi,

düşlerimi bir çiçeğin sırtına iliştirip,

o uzak kenti kanatlandıracağım,

ağrılarla yoğrulmuş gözyaşlarımla,

sessizce geleceğim.

Ben, içimin kıyısında

bekleyen son kıtayı susturdum,

o suskunlukta yeniden doğan kuşun kanadına tutundum.


28 Haziran 2025 401 şiiri var.
Beğenenler (5)
Yorumlar (1)
  • Düşleri ölmesin diye dondurmak. Suskunluklar serinlikte çiy taneleri olup mayalansın özlem çekenlerin yüreğinde.

    Ancak o zaman sarp uçurumların son durağı, kendini yenilemiş bir kuşun kanadı olacak. En içten tebriklerimle sevgili Tülay. 🌾👏🥰