Şehrazat İle Cihanpir
Şehrezâd:
Gönlümün ortasında şaki gibi gezdin,
Sevdamı, sözümü ezdin de bezdin.
Şimdi sorarım sana, nazlı yâr,
Beni şaki olan yurdunda mı sevdin?
Cihânpîr:
Yurdumun hududu da sensin,
Şakîsi de sensin.
Vuslatımı bekler dururum
Şu şaki yurdunda.
Hudutlara sığmam.
Sen ki deniz gibi dalgalandırıp beni kudurtansın.
Şehrezâd:
Ey gönlümün bahçesindeki neşe,
Neredesin, bilmem.
İyi misin diye sormam,
Çünkü bilirim ki
Perişan bir hâldesin.
Ama sen hep güçlüsün.
Sen ki cefakâr bir beden,
Rûhun sızısına alışmış bir yüreksin.
Ben sana ne desem,
Ne etsem az.
Çünkü sen yaşayacağın kadar yaşamış,
Çektiğin kadar çekmiş bir rûhsun.
Ama unutma:
Çektikçe oturacak hislerin, davranışların
Ve en önemlisi: tecrüben.
Cihânpîr:
Yaktın, yıktın, yok ettin.
Şakîlik ettin,
Hudutlarından kovdun.
Hiç mi mahcup olmadın?
Şehrezâd:
Âşiyânım oldun birdenbire gönlümde.
Sensiz geçmedi bir anım.
Alamadım sen olmadan bir an nefes,
Bakamadım semâya tek başıma.
Cihânpîr:
Adını sorarlar, derim ki:
"Adı yüreğimde saklıdır."
"Nerededir?" diye sorarlar seni,
"Ruhumdadır, düşlerimdedir;
Her anımda, her adımımda vardır," derim.
"Ne kadar çok seversin?" derler.
Ne kadar çok sevdiğimi bilemezsiniz, ey kimsecikler!
Bir ben bilirim, bir de beni Yaratan.
yüreğine sağlık anlamlı bir şiir