Şehrin Benzi Solunca
rivayet
odur ki
şehrin benzi solunca
saman sarısına dönünce rengi ya da
yeri denizi dua sarar
dualara sarılır eflatun gece
gaybı arar garbında
şimalde o ılık rüzgar
şişeler boyu keder ve kader artığı zaman
akşam soyunur o anasonlu masalardan
terkisinde ay ışığı
ay ışığı ve zühre'den artan
ah ömrüm
sormayı unuttum nicedir
o ışıklar
o yakamoz
o gürültüleri incir ağaçlarının
zulasında salıncaklar
ah o çığlıklar yine sallıyor mu fesleğenleri
şehrin benzi solunca
saman sarısına dönünce rengi ya da
kırılıyor mu masalar misallerden
naralar kaçak
kayalar ıslak
midye kabuklarının sardığı o kesif yaralar
müptezel ayakları kanıyor mu yine sarhoşun
terliyor mu gece acıdan
yoksa tanrıya elini mi uzattı mendirek
ışığı çalınmış güvercin misali
kör dualar mı
dudaklarında livarların
kolyozlar son nefesini asarken güneşe
çiroz gibi
rengini çalıyor mu körfezin
o sarhoş duaları
bıyıklarında anason alınlar istavrit kokulu
karpuzun çekirdeğine yükleyip tüm hayalleri
tükürüyor mu
nihavent bir masal anlatıp iskemlelere
şehrin benzi solunca
saman sarısına dönünce rengi ya da
kırılıyor mu masalar misallerden
naralar kaçak
kayalar ıslak mı yine
rivayet
odur ki
yeri denizi dua sarar
dualara sarılır eflatun gece geceden göçünce ...
Keyifti okumak.tebriker.