Sen Gittin Rolüm Bitti..

Hani sen yoksan bende yoktum ya bu oyunda..
Ne kadar da sıklaştı yalnız yenilgilerim..
Hayat koca bir oyundu bizim için
Ve biz en sahici rollerdendik..
Ve bir gün sen bir ayrılık sahnesine takılı kaldın..
O gün işte sahici bir oyuncuydun..
Sevmiş gibi yaparken..
Ağlarmış gibi yaparken..
Üzülmüş gibi giderken..
Ve ardında palyaço rolünde satırlarca gülmeye mahkum bir zavallı ben..
Tebbessümlerine damlalarını akıtan
Ardından ağlamak yerine mutlu kal demeyi seçen..
Senin rolünü isteyerek seçtiğinden habersizz..
Rolleri bir kader zanneden zavallı bir palyaço..
Gülümsemeye ömür kadar uzak olupta aslında her gece sessizlikle fısıldaşan..
Rolünün sahiciliğine kendi bile alışan..
Gidişini mutlu kallarla teselli eden..
Kırmızı burunlu..
Koca pabuçlu...
Ve içine akıttığı koca bir dünyayla..
Bir o kadar da yalnız...
...
Gittin ve rolüm bitti..
Gülümsemedim o günden sonra..
Vicdansız roller seçtim kendime..
Ve bir kaçta kurban..
Senin yaptığın gibi gittim aynı..
Senin kadar ağladım..
Ağlattıklarımı umursamadan üzülmüş gibi yaptım..
Senin kadar sevdim de ben yalancılık üzerine de dersler aldım..
Ve sen gittin..
Ben hiç belli etmedim ya hep yarımdım..
Sana ait kalanların ardında..
Sana benzeyen ne varsa yırtıp atmaya yeminli..
Ve sen gittin..
Ben sana lanet ettim satırlarca..
Hoş kalamadım..
Bıraktığından çok farklı..
Şimdi en sahici oyuncularla çevriliyim..
Hala gözüm ağlamak için can atarken gülümsemeye mahkum olanlarda...
Hala yüreğim gitmeye yeminli rollerinde ustalaşmış yalancılarda...
Sen gittin ama ben koca pabuçlarım kadar senindim..
Ve sen gittin ben hep sana aittim..
Sen gittin ben yalnızca tebessüm ettim..
...