Sen Söyle
Kasımpatılar baş kaldırıyor
Şimdi
Gölgeli sessizliklerde
Sen söyle
Rüzgara mı
Gökteki aceleci bulutlara mı?
Bir hüzün büyüyor akşam üstlerinin güneş arayan serininde
Sen söyle
Gelişin niye
Gecenin bitimi gibi derin
Lacivert duygularımın düşümüne
Hasretle küçülen gözlere düşen derin bir kederin göğsündeyken
Şifa değildin yorgun ellerimin büzülüşüne
Nereye gidişin
Fütursuz ve arsız
Çok ama çok kendini unutan o şımarık
Aynı anda çapkın belki öyle hissetmekti niyetim
Daha fazlası unutmuş bir çocuk
Dengesiz bakışlarının şehveti çağıran bombardımanında
Hastalandı yüreğim
Öylece
Merhabasızlığı bırakıp kucağımın
El değmeyen mahremine
Gidişin
Neye sığar söyle
Türküler küstü
Şiirler can dahi çekişemeden ansızın öldü
Sen de öylece
Giden bedeninin bıraktığı
Ölü bir aşkın ceninde
Ve ben kasımpatıların göğe yağmur diye yalvardığı
Bütün günler gibi
Hazan
Gam
Lal
Kanayamıyorum bile...
Kanayamamak kötü... Her şeye inat çiçek açmak da güzel. Güzel bir şiir okudum kaleminize sağlık...