Sensizliğin Saati
*
Bir yaprak savruldu az önce
Adını bilmediğim bir yöne
Arkasından baktım
Belki bir hikâye bırakır diye ardında
Gökyüzü suskundu
Bulutlar birbirine yaslanmış
Güneş sanki utanmış gibi
Ufkun arkasına saklanmıştı
Ben oradaydım
Düşüncelerimin kenarında oturmuş
Bir şey bekler gibi
Belki kendimi
Belki hiç kimseyi
Bir su birikintisine baktım
Yüzüm değil çocukluğum yansıdı
Çamurlu dizler
Yırtık defterler
Adını yanlış yazdığım ilk kelime
Hepsi oradaydı
Hiç büyümemişlerdi
Birden bir ses geçti içimden
Belki rüzgârın kendisiydi
Sonra düşündüm
Belki de biz
Rüzgârın unuttuğu şeyleriz
Bir yere ait olmadan
Bir hatıradan diğerine savrulup duran
Şimdi rüzgâr esti mi
Yüzüme değil
Kalbime dokunuyor
Sanki sen konuşuyorsun içimden
Bak buradayım hâlâ
Sadece başka bir yerden esiyorum
Ve o anda her şey bir oluyor
Toprak, Gökyüzü, Su ve ben
Kırılan bütün aynalar
Tek bir yansıma oluyor yeniden
Bazı anılar
Ancak sessizlikte büyüyor demek ki
Son dokunuş
Rüzgârın unuttuğu ṣeyler
Rüzgâr dinmiş gibi görünse de
biliyorum
O, içimde dolaşmaya devam ediyor
Bir sözcüğün kenarında
Bir yaprağın titremesinde
Artık sessizliğin diliyle konuşuyorum
Bir an geliyor
Hiçbir şey demeden gülümsüyorum
Rüzgâr o anı alıyor
Bir yere bırakıyor
Belki bir dağın yamacına
Belki bir çocuğun düşüne
Bir dua gibi
Bir hatıra gibi
Bazen aklıma geliyor
Ne garip, hâlâ sesini duyar gibiyim
Hani o eski kahkahan
Bir yerlerde çınlıyor sanki
Sonra sessizlik
Birden her şey ağırlaşıyor
Adını anmaya
Cesaret edemediğim geceler var hâlâ
Bir fotoğraf, bir anı
Bir Gökyüzü parçası kadar
Yakınsın bazen
Bazen de..
Hiç olmamışsın gibi uzak
Sensizliğin saati çalışmıyor artık
Bir kuş geçti sonra,
tek başına,kanatlarında bir şarkının son dizesi
" Hüzün "
sevay



Sarıldım, hem sana, hem kalbine...birbirimize sarılırsak belki hüznümüz bulutlarla dağılır, acımız hafifler.
Sarıldım yumuşacık sevgiyle sana ve kalbimi bıraktım.
Öpüyorum canım, kalbimdesin.